moramavikala

Seninle beraber büyümüş hissediyorum.Çünkü birbirimizin çocuk yanlarını gördük.Birbirimize Meryem ve İsa olduk.Ellerini ve gözlerini bunun için sevdim.Hiç bir yabancı ile etmediğim kavgalari ettim.Dönmem diyebileceğim şeylere rağmen sana dönmek için can attım.Çünkü sen bir yabancı olmadın bana hiç.Ve ben seni hep o saf yanımdan sevdim.
          	43 gibi sevdim:Tek bir sayı ama içinde bir çift bir tek sayı barındırır.Ve birleşimi 7,en sevdiğim tektir.Ben seninleyken yalnız olmayı sevdiğim kadar,çift olabilmeyi de sevdim.Ve 7 gibi şans getirmeni sevdim.
          	Ben her kavga ettiğimiz de sana "seni seviyorum" notları bırakıyordum.Ne zaman bunu yapmayı bıraktım hatırlamıyorum ama ne düşündüğümü biliyorum.Sen kırılıp gidince,sanki beni görmek istemiyor gibi geliyordun.Sen odadan çıkıp , kapıyı açıp görmek istediğin birine dönüşene kadar seni seviyorum notlarıyla süreci kisaltmaya çalışıyordum.Çünkü beni görmek istememe fikrin,bana kızgın oluşun, kırgınlığın benim için dayanılmazdı.Ama sonra şöyle hissettim:Başka bir odada da olsa,o hala bu evde,benden çok uzağa gitmedi,beni terk etmedi ve canı istediğinde beni burada bulacağını biliyor.Yapmam gereken tek şey sakince beklemek.Çünkü tüm kavgalara ve kırıklara rağmen birbirimize ait olduğumuzu düşünüyordum.Her şeye rağmen günün sonunda birbirimizin olma fikri,beni sakinlestiriyordu.Kavgalar ve diğer şeyler önemsiz geliyordu.Günün sonunda birbirimizi seviyor olduğumuz gerçeği her şeyden üstündü.
          	
          	

maviyemorkala

Yani tahayyül edemeyişimden arkadaşlar 
Reply

moramavikala

Seni seviyorum;43 gibi,kapı altına bırakılan seni seviyorum mektupları gibi, kağıttan gemiler gibi, İsa gibi,Meryem gibi,erik yanaklar gibi.
Reply

moramavikala

Ama bazı zamanlar, kapıyı çarpıp çıkabileceğini hatırlattı.Bu anlar da sanırım bana ait olmadığını,kopabileceğimizi keşfettim.Sevginin o kadar yüce bir şey olmadığını düşünmeye başladım.Birbirimizi sevmemiz,bir arada kalmamız için yeterli bir sebep değildi.Birbirimizle şekil almalıydık.Birbirimize evrilmeliydik.Bana baktığında bendeki yerini görmeliydin.Tanıdık gelmeliydim sana.Tanıdık bir yabancı olmaktan farklı bir şey olmalıydım.Herkese aynı birbirimize farklı kokmalıydık.Herkese farklı koktugumuz da birbirimize aynı kokmalıydık.
          	  
          	  Seni keşfederken,bütün olmayı öğrendin.Kendine bütün buldun,ve evleniyorsun.Ve ben yetişkinlik hayatına eşlik ediyorum,bu anlara şahit oluyorum.Bu yolculuğu sevme nedenim bütün bu anlar.Sana baktığım da, kaburgalarımın arasında ki titreşimi seviyorum.Çocuk kalbini tanıdığım birinin büyüyor olması,güzelleşmesi, heyecanını görmek seninle övünme nedenim.Seni seçtiğim için gururluyum.Ama sadece öylece yerinde dursan bile,seni öpmek istiyorum.
          	  
          	  Evet,seni çok seviyorum.Bu sevginin çok çaba istediğini düşünüyorum.Bazen yorulsak da,benim "sonsuzluğum" olmanı istiyorum.
          	  
          	  Küçükken babam "sonsuzluğun bile bir sonu var" demişti.Ona neden sonsuzluk dediğimizi sorunca "yani insanlar henüz o uzaklığı ölçememiş, Tahayyül edemedikleri bir mesafe" demişti.Yani birini sonsuza dek sevmek isteme nedenim, Tahayyül edemeyişimden.Seni sonsuza dek sevmek istiyorum,o uzaklığı ölçememiş olmayı.
Reply

moramavikala

Seninle beraber büyümüş hissediyorum.Çünkü birbirimizin çocuk yanlarını gördük.Birbirimize Meryem ve İsa olduk.Ellerini ve gözlerini bunun için sevdim.Hiç bir yabancı ile etmediğim kavgalari ettim.Dönmem diyebileceğim şeylere rağmen sana dönmek için can attım.Çünkü sen bir yabancı olmadın bana hiç.Ve ben seni hep o saf yanımdan sevdim.
          43 gibi sevdim:Tek bir sayı ama içinde bir çift bir tek sayı barındırır.Ve birleşimi 7,en sevdiğim tektir.Ben seninleyken yalnız olmayı sevdiğim kadar,çift olabilmeyi de sevdim.Ve 7 gibi şans getirmeni sevdim.
          Ben her kavga ettiğimiz de sana "seni seviyorum" notları bırakıyordum.Ne zaman bunu yapmayı bıraktım hatırlamıyorum ama ne düşündüğümü biliyorum.Sen kırılıp gidince,sanki beni görmek istemiyor gibi geliyordun.Sen odadan çıkıp , kapıyı açıp görmek istediğin birine dönüşene kadar seni seviyorum notlarıyla süreci kisaltmaya çalışıyordum.Çünkü beni görmek istememe fikrin,bana kızgın oluşun, kırgınlığın benim için dayanılmazdı.Ama sonra şöyle hissettim:Başka bir odada da olsa,o hala bu evde,benden çok uzağa gitmedi,beni terk etmedi ve canı istediğinde beni burada bulacağını biliyor.Yapmam gereken tek şey sakince beklemek.Çünkü tüm kavgalara ve kırıklara rağmen birbirimize ait olduğumuzu düşünüyordum.Her şeye rağmen günün sonunda birbirimizin olma fikri,beni sakinlestiriyordu.Kavgalar ve diğer şeyler önemsiz geliyordu.Günün sonunda birbirimizi seviyor olduğumuz gerçeği her şeyden üstündü.
          
          

maviyemorkala

Yani tahayyül edemeyişimden arkadaşlar 
Reply

moramavikala

Seni seviyorum;43 gibi,kapı altına bırakılan seni seviyorum mektupları gibi, kağıttan gemiler gibi, İsa gibi,Meryem gibi,erik yanaklar gibi.
Reply

moramavikala

Ama bazı zamanlar, kapıyı çarpıp çıkabileceğini hatırlattı.Bu anlar da sanırım bana ait olmadığını,kopabileceğimizi keşfettim.Sevginin o kadar yüce bir şey olmadığını düşünmeye başladım.Birbirimizi sevmemiz,bir arada kalmamız için yeterli bir sebep değildi.Birbirimizle şekil almalıydık.Birbirimize evrilmeliydik.Bana baktığında bendeki yerini görmeliydin.Tanıdık gelmeliydim sana.Tanıdık bir yabancı olmaktan farklı bir şey olmalıydım.Herkese aynı birbirimize farklı kokmalıydık.Herkese farklı koktugumuz da birbirimize aynı kokmalıydık.
            
            Seni keşfederken,bütün olmayı öğrendin.Kendine bütün buldun,ve evleniyorsun.Ve ben yetişkinlik hayatına eşlik ediyorum,bu anlara şahit oluyorum.Bu yolculuğu sevme nedenim bütün bu anlar.Sana baktığım da, kaburgalarımın arasında ki titreşimi seviyorum.Çocuk kalbini tanıdığım birinin büyüyor olması,güzelleşmesi, heyecanını görmek seninle övünme nedenim.Seni seçtiğim için gururluyum.Ama sadece öylece yerinde dursan bile,seni öpmek istiyorum.
            
            Evet,seni çok seviyorum.Bu sevginin çok çaba istediğini düşünüyorum.Bazen yorulsak da,benim "sonsuzluğum" olmanı istiyorum.
            
            Küçükken babam "sonsuzluğun bile bir sonu var" demişti.Ona neden sonsuzluk dediğimizi sorunca "yani insanlar henüz o uzaklığı ölçememiş, Tahayyül edemedikleri bir mesafe" demişti.Yani birini sonsuza dek sevmek isteme nedenim, Tahayyül edemeyişimden.Seni sonsuza dek sevmek istiyorum,o uzaklığı ölçememiş olmayı.
Reply

moramavikala

bazen kendimi kaybedip,biraz ofkeleniyorum. Ama bundan hiç zevk almadım.Vahşi bir hayvan değilim,neden dişlerimi çıkardığımı bilmiyorum.Bence savunmasız bir gürültü. Onlar her ne kadar korkup,sert olduğunu söylese de,sert olduğumu hissetmiyorum.Aslında sert olmak nasıldır bilmiyorum.Ama sanırım sert olmak beni daha kırılgan yapıyor.Akıskan,hızlı ve esnek olabilseydim,o zaman ele avuca sığmaz ve kırılmazdım gibi geliyor.Yine aynı şey oluyor.Galiba bu zamanlarda oluyor.

moramavikala

insanların kafasını karıştırıyorum.Tutarsiz ve gel git bir dinamiğe sahip olduğumu fark ediyorum.Mutlu kişiliğimin yani sıra hüzünlü bir kişiliğim var.Ne zaman cesur olacağım ya da ne zaman utangaç olacağım belli olmuyor.Bütün ruhumla,her şeyimi ortaya koyarak seviyorum ama bazen kalpsiz hissediyorum.Yani ciddi anlamda bazen taş olabiliyor kalbim.Aynı anda hem düzeliyor gibi hissediyorum hem dağılıyorum.Hem iyilesiyorum hem acı çekiyorum.Kendimden nefret etmek istemiyorum.Sevmenin bir yolunu arıyorum.Ama kendimi sabote ediyorum.Büyümeye adadım kendimi ama küçülüyorum