Dağılan parçaları toplamak hayli zor, hele camdan bir eşya ise. Ellerin kan revan içinde bakıyorsun etrafına yardım beklercesine, kimse yok. Ellerinde parçalar, çöküyorsun yere. Saçılan parçalardan bazıları dizlerine, bacaklarının her yerine batıyor ama aldırış etmiyorsun pek. Ellerinde parçalar yumruklarını sıkıyorsun bir güzel, acının geçmesini umarcasina. Canın yanmıyor. Küçük bir kan gölü oluşuyor dizlerinin dibinde. Ağlıyorsun, gözlerinden yaşlar akıyor ama canını acıtan camlar değil sen de biliyorsun. Gözlerin uzağa dalmış, oturuyorsun öylece. Kan kokusu burnuna ulaşıyor, yine pek aldırış etmiyorsun. Birden bir yorgunluk çöküyor üzerine, karanlık çekiyor seni. Usulca kırık camların üzerine cenin pozisyonunda yatıyorsun. Beş dakika diyorsun, yalnızca 5 dakika uzanacağım çok yorgunum. Gözlerine karanlık bir perde iniyor yavaşça. Üşüyorum, keşke biri üzerimi örtse.