mayokovski

turev candir gerisi limittir

mayokovski

şimdi biz neyiz biliyor musun?
          
          yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi
          
          ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
          -for be.

mayokovski

biz bu dünyada n'apıyoruz sinyorita?
          
          bir tane daha olsa bizden o zaman bilebilirdik gerçekten doğru yapıp yapmadığımızı. ne ki tek bir hayat var ve hep iki seçenek! yazık ki biz o seçeneklerin hep bir tanesini bilebiliyoruz. oysa tam olarak birbirinin aynısı iki tane olsaydı bizden, ancak o zaman tamamlanmış, cevaplanmış bir hayat yaşayabilirdik. tek kişiyiz ve eksiğiz bu yüzden. hiç bilemeyeceğiz; elimizden gelen mi buydu, yoksa korkularımız ve yalancı sınırlarımız yüzünden mi böyleyiz?
          - for be.

mayokovski

tutunamayan nedir?
          
          tutunamayan (disconnectus erectus): beceriksiz ve korkak bir hayvandır. (...) ilk bakışta, dış görünüşüyle insana benzer. kendilerini korumayı bilmezler. (...) şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir. (...) tutunamayanlan avlamak çok kolaydır. anlayışlı bakışlarla süzerseniz, hemen yaklaşırlar size. ondan sonra tutup öldürmek işten değildir. (...) başlan daima öne eğik gezdikleri için, çeşitli engellere takılırlar ve her taraflan yara bere içinde kalır.
          - oğuz atay, tutunamayanlar

mayokovski

sonlu bir varlığa iki kez dokunmak da, bir nehirde iki kez yıkanmak da imkânsızdır çünkü değişimlerin hızı ve şiddeti buna izin vermez; her şey dağılır, yeniden birleşir, tekrar görünür ve kaybolur.
          
          -efesli herakleitos

mayokovski

odaların durumunu yazmıştım size; diyecek bir şey yok, doğrusu rahat, ama biraz boğucudur, yani kötü koktuğundan değil, üstünüze afiyet, biraz çürük kokusu, keskin bir koku vardır içeride. İlk seferinde tatsız bir izlenim olur, ama bu önemli değildir; iki dakika kalır üzerinizde bu izlenim, sonra geçer, hissetmezsiniz, her şey gibi geçer, çünkü siz de kötü kokarsınız, elbiseniz kokar, elleriniz kokar, her şey kokar... böylece, alışırsınız.
          -insancıklar, fyodor dostoyevski