Bir dilek tut ve ışıkları söndür.

ANKARA

Bir romanın ilk cümlesi; mürekkebin kağıda işlediği o ilk harflerin, okudukça tadılan o ilk hislerin, sayfalar arasında uzayıp alevlenen o ilk cümlelerin köprüsü, bir kitabın sararan paragrafları; dudaklardan dökülen o meşhur şiirlerde, güz soğuğunda savrulan kuru yaprakların sözüdür.
Montaigne' nin satırlarındaki gibi: Hala ilk doğa kanunlarının rahat serbestliği içinde yaşadıkları söylenen insanlar arasında olsaydım, emin ol ki kendimi tastamam ve çırılçıplak da gösterirdim. Kısacası, kitabın özü benim.
Sevgili okuyucu, benim kim olduğumu sorgulama; önüne sunacağım her cümle beni sana anlatacak. Her bir kelime beni tasvir eden figürlere dönüşecek. Kahve sinmiş sayfaların sonuna geldiğinde, başka kelimelere ihtiyacımız olacak. Çünkü o zaman dünyamızda insanlar kalmayacak.
Kim olduğumun pek önemi yok, zira ben kalbini siyaha boyayacak bin zerreden biri, damarlarına soğuğu dolduracak kış günlerinden biriyim. Ben Raskolnikov' um, Felix'im. Tagore'nin Dostoyevski'nin kaleminden dökülen kara mürekkebim. Gora' nın içindeyim, Balzac'ın on ikinci kitabının ilk paragrafında, Açlık' ın sayfalarında yaşayan tek bir harften ibaretim.
  • Ankara, Turkey
  • JoinedJanuary 20, 2015