layauss

Kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. Sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. Zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. Yalan söylemişim. Sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsade edermişsin. Dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. Başım omzuma ağır gelir. Çürümüş bedenden beterdir halim. Tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım. Şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? Boşversene sevgillim, varoluşum bir intihar zaten. 

layauss

Kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. Sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. Zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. Yalan söylemişim. Sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsade edermişsin. Dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. Başım omzuma ağır gelir. Çürümüş bedenden beterdir halim. Tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım. Şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? Boşversene sevgillim, varoluşum bir intihar zaten. 

layauss

"ayrıca dünyaya verecek bol bol sevgisi olan, çok iyi bir adamdı ve bizim için oyuncaklar yapardı ve hayatında milyonlarca şey yaptı, elleriyle bir şeyler yapardı hep. ağladım, çünkü onları bir daha asla yapmayacaktı; bize fıkra anlatmayacaktı. o bizim parçamızdı ve öldüğünde bütün eylemleri bıçak gibi kesildi, o işleri tam onun gibi yapacak kimse de yoktu. o bir bireydi. önemli bir adamdı. ölümünün etkisinden hâlâ kurtulamadım. o öldüğü için kim bilir ne muhteşem oymalar asla yapılmadı, diye düşünürüm sık sık. dünyada kim bilir kaç fıkra eksik ve dedemin elleri kim bilir kaç posta güvercinine dokunmadı. o dünyayı biçimlendirdi. dünyaya bir şeyler yaptı. onun öldüğü gece, dünya on milyon iyi eylemden mahrum bırakıldı."

layauss

anlamıyorlardı. hiç kimse anlamıyordu ve hiç kimse anlamayacaktı. ben zehirliydim. ben yanlış olandım. ben kıran taraftım. ben sevmeyi de sevilmeyi de beceremeyen yegâne bir yeteneksizliğe sahiptim.

layauss

bana iyilik yaptığını sanıyordu belki de. beni neyin içine sürükledikleri hakkında hiçbir fikirleri yoktu. bana bakıp nasıl bu kadar kör olabildiklerini yıllardır merak ediyordum. yıllardır ailemin beni göreceği günü bekliyordum. onların istemediği biriydim, yine de onlarındım. bu neden yetmiyordu?

layauss

“ben iyiyim,” diye yalan söyledim ama kimse anlamadı. anlamazlar. çünkü öyle olmanı istiyorlar, yardım edemezler çünkü neler olduğunu bilmiyorlar. benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz ama önemli değil, hiçbir şey önemli değil.

layauss

benimle ilgili, bildikleri ne vardı? neden umursamıyorlar ama yine de ketum olan ben oluyorum? çünkü insanlar böyleydi. paketleri sever ve kendi acılarıyla ilgilenirler. eğer ağlamıyorsanız sizin hiçbir şeye ihtiyacınız olmadığını savunurlar ve onların acıları da mutlulukları da sizinkilerden bir beden büyüktür.

layauss

“senin kötülüğün benim hayatımı kurtardı. ben çocuktum, ben yalnızdım; sen bana karanlığı öğrettin, karanlığı üzerime giyebileceğimi, sen bana karanlıkta da görebileceğimi gösterdin ve ben gördüğüm her şeyi çok sevdim.”