hazellvibes

"İnsanın kendini var edebilmesi için bir önceki halini yıkması lazım."

hazellvibes

Babama benim gibi bir hayat yaşamadığı, hiçbir şey için küçük bir çatışmayı bile göze almadan toplumun içinde, arkadaşları ve sevdikleriyle gülüşerek mutlulukla yaşadığı için kızıyordum. Ama kızıyordum yerine kıskanıyordum diyebileceğimi, belki de bunun daha doğru bir kelime olacağını da aklımın bir yanıyla biliyor, huzursuz oluyordum. O zaman her zamanki takıntılı, öfkeli sesimle kendi kendime "Mutluluk nedir?" diye soruyordum. Tek başına bir odada derin bir hayat yaşadığını sanmak mıdır. mutluluk? Yoksa toplumla, aynı şeylere inanarak, inanıyormuş gibi yaparak mutluluk maskesi takmak mı?