&FİNALDEN ALINTI&
Fırat eline aldığı küçük havluyla Asena'nın yüzünü kurutuyordu. Asena'nın kirlenmiş elbisesinin yerine pembe bir tulum giydirmiş ve yüzünü yıkamıştı.
Fırat, Asena'nın yüzünü kurutma işini bitirdiğinde havluyu yatağa bırakıp küçük kızımızın koltuk altlarından tutup aynalı dolabın önündeki pufa oturttu.
Asena'nın kucağına tokalarının bulunduğu sepeti bırakıp tarağa eline aldı. Asena'nın sarı saçlarını yavaşça tararken, "Seç bakalım tokanı," dedi.
Asena'nın küçük parmakları tokaların üzerinde gezerken çiçek desenli tokayı havaya kaldırıp, "Bu düzel mi baba?" dedi.
Fırat bakışlarını kısa bir an tokaya çevirip, "Güzel," dedi.
Asena çiçekli tokayı bırakıp kelebek desenli tokayı aldı eline.
"Bu düzel mi, baba?"
"Bu da güzel, kızım,"
Asena kelebekli tokayı da bırakıp yaprak desenli tokayı aldı.
"Bu baba, bu düzel mi?"
Fırat gülümseyerek Asena'nın saçlarına küçük bir öpücük kondurup, "Hepsi çok güzel, kızım. Hadi seç birini de takalım saçlarına," dedi.
Asena başını sallayıp kirazlı tokasını babasına uzattı.
"Bu osun baba,"