gaadesh

Hiç. Hiçbir şey yazmadı.
          	Bu olağan bir şeymiş gibi yaşamaya alıştırmalıyım kendimi.

gaadesh

Elbet vardı bir bildiğin. Beni çekerken, sonra iterken ve tekrar çekerken. Beni kör bıçakla bağırta bağırta keserken bildiğin bir şeyler vardı. Lütfen bildiğin bir şeyler olmuş olsun.

gaadesh

Seni hiç unutmayacağım. Bana döndüğün sırtını nasıl sevdiğimi de.
Reply

gaadesh

Beklediğim aylarla hatırlayacağım seni, bana gelişinle. Bana olduğunu düşündüğüm gelişinle. Senin peşinden gelmenin güzelliğiyle ve bunun seni rahatsız edişiyle hatırlayacağım. Şu ellerimi vurduğum duvarların sesiyle hatırlayacağım.
Reply

gaadesh

Seni çok büyük bir aşka arkanı dönen cesaretinle hatırlayacağım. Ya da korkaklığınla. Seni en güzel hâlinden en çirkin hâline kadar nasıl çoğalarak sevdiğimle hatırlayacağım ve çarptığım duvarlarınla. Seni düşme diye sımsıkı tuttuğum ellerimle hatırlayacağım. Her şeyi karşısına alıp, sana sonsuz inanan çocuk tarafımla hatırlayacağım seni.
Reply

gaadesh

Seni tanıyorum
          yarısı kırışmış eski bir fotoğraftan 
          müstakil renkli, yapay ve sığ

gaadesh

Şahitlik edebileceğim çok şey var aslında
            dürüst bir katilin kökten gelen ahlâkı veya kurbanın riyası dışında
            bana aldırma.
Reply

gaadesh

Seni tanımlıyor oluşum
            nedenine yabancı kabuksuz yaradan
            yarı giyinik bir ölüyü
            darmadağın suratında teşhis eder gibi 
Reply

gaadesh

Biz seninle
            aynı saat işleyişini işittik
            başka yerlerde, durarak, eşit aralıkta
            mutabıktık
Reply

gaadesh

Utancıma verdiğim addır yeryüzü
          beni iki kere tersten yazacak tarih
          
          Musa'dan beri yarılan bir suyun habercisiyim
          bir tırtılsa gölgem, gövdemden ağır çıkar
          herkesi besteleyen bir nota var ağzımda
          bir de denizin dikişleri patlayana dek koşmak
          her bıçağı körelten bir talimdir aslında
          çok keskin bir cümlenin ortasında susmak.

gaadesh

Utancıma biçtiğim ömürdür Kudüs
            beni iki kere intifada sayacak tembih
            
            Davut'tan beri okunan bir şiirin ilk hecesiyim
            bu sınavdan yalnız kitaba bakanlar muaf olacak.
Reply

gaadesh

Utancıma seçtiğim renktir hüzün
            beni iki kere ibda edecek ölüm
            
            İsa'dan beri kanayan bir kanın şahidiyim
            tahtalardan söktüğüm çivileri özenle saklıyorum
            kafadan sayabildiğim tam üç mevsim var aklımda
            tam on bir ay, en az altı gün, en az bir
            yaşamak kavminin çıktığı bir mıhla dolaşmak zordur alnında
            zordur yangın ortasında hasara
            pansuman yapmak.
Reply

gaadesh

Sen, benden; gözüm kapalı sırtımı bir duvara yaslamanın, şüphe uyandırmayan rahatlığını çaldın. Bundan sonra kale olsa da ardımda, bir önemi yok . 

gaadesh

Sen, benden; ölümün son olmadığı umudunu çaldın. Şimdi gidip bir yerlerde yaşasan da, bir önemi yok.
Reply

gaadesh

Sen, benden; bu küçük şehrin dar sokaklarında sana rastlamanın mahdut inancını çaldın. Bundan sonra gelişigüzel aradığım o köşe başındaki ankesörlü telefonu açsan da, bir hükmü yok.
Reply

gaadesh

Sen, benden; her gidişin bir dönüşü olduğuna dair inancımı çaldın. Bir trenin uğultusunu ağıta çevirdin. Şimdi gelsen de, bunu dönüş saymayacağım. 
Reply

gaadesh

Sınırlar, hep sınırlar. İçimdeki ağacın kökleri büyüdü, öfkemi sardı. Bağırmadan kısılan sesim, geceleri uykumdan üç defa kaldırdı.

gaadesh

Hep sınırlar, hep arzular.
Reply

gaadesh

Sınırlar, arzular. Merdivenlerden iniyorum koşarak, düşmekten değil, düşme ihtimalinden daha çok korktum. İki yaşında inancım kucağımdan sökülüp alındı, artık kızgın değilim.
Reply

gaadesh

Hep sınırlar ve arzular. 17:29 çok üzgünüm, bir ağaca sarıldım. Gidecek yerim yoktu, bir mektup yazdım. Uyandığında nefesimi dinledi, duydum.
Reply

gaadesh

Ben burada bir mermi çekirdeği olarak
          yakın zamanda ve soğuk
          barutsuz kalacağım
          anlatacağım
          
          Tüm ihtimalleri teker teker hem de
          bir bulutun en serin neminden
          kayıp bir rüzgârın yokluğuna kadar
          beni bir sokak gibi dinleyeceksin
          bunu bir yasak gibi sevecek
          çok solunmaktan olacak
          havadaki azlık miktarım

gaadesh

Senin olabilecekler olacak ellerimde
            bir tutam saç veya
            gövdenin biçimine yabancı
            bir sürü görünmez giysi
            dağınık bir koku gibi yerleşecek aklına
            saklayıp yerini unuttuğun
            eski bir yüzün gülümsemesi
            öldürüp karyolanın altına tıktığın
            bir ceset gibi yeniden yeşerecek 
            
            Ateş edeceksin
            silah tutukluk yapacak
            ben burada 
            ölçüsüz kalacağım
            hacmim kütlem anlaşılmayacak.
Reply

gaadesh

Ödüm kopar
          kıyamet kopar
          parmaklarım kopar, parmaklarının arasında
          
          ben dilime saplanmış bir bıçak gibi taşırım
          adını giderken
          -aklımda

gaadesh

Kemanın yayı kopar
            musluktan akan su kopar
            çamaşırların ipi kopar, balkonda 
            
            Sen de tüm eşyalara adlarıyla seslenirsin bundan sonra
            -sokakta.
Reply