atlasbakunin

gözlerinden kendimi izlemek, ellerinden ellerimi hissetmek isterdim artık çok uzaksın bana kapında yatmaya mecbur etme beni de gel artık. beyaz güllerin hepsi soluyor siyah olmasını istemezsin değil mi? seni sevdiğim gibi kalmanı isterdim oysa ki fazla değişiyorsun. ben arda denen piçi bile kabul ettim bu ilişkide sen beni bile kabullenemedin kendi içinde.

atlasbakunin

gözlerinden kendimi izlemek, ellerinden ellerimi hissetmek isterdim artık çok uzaksın bana kapında yatmaya mecbur etme beni de gel artık. beyaz güllerin hepsi soluyor siyah olmasını istemezsin değil mi? seni sevdiğim gibi kalmanı isterdim oysa ki fazla değişiyorsun. ben arda denen piçi bile kabul ettim bu ilişkide sen beni bile kabullenemedin kendi içinde.

atlasbakunin

sende var mıyım? yok muyum? çok sordum bunu kendime bilemem belki ama sen benim için hep var olacaksın belki bir sahilde, kaldırımda, gördüğüm her güllerde seni sayıklayacak bu aciz bedenim, sen kendini onca adama satarken yine seni isteyecek bu yitik ruhum, her zaman ki gibi adını söylerken bulacağım bu dilimi sabahları ve sana satırlarca şiir yazarken o piçin yüzünü şiir olarak adlandıracaksın sen, o seni böyle sevmeyecek sevemeyecek, ama ben güzel kadınım ne olursa olsun bu büyük bedenini saklayacağım küçük kalbimde.

atlasbakunin

yürüdüğün yollarda bir sokak lambası olacağım, seni sarıp sarmalayacağım ne kadar istemesen de beni güzel kadınım hep dibinde biteceğim. arda'dan ayrıldığında omuz arayacaksın yanında olacağım ya sonra? başka adamların altında yatarken senin yokluğuna bile sadık kalan ben ne olacağım? senin bedeninin altında mı ezileceğim? bak, yine bırakıyorsun beni boynum bükük kalıyorum. küçücüğüm ben korkuyorum anne edasıyla arıyorum seni tattığım her yeni bedende. eylül ayları seni beklerken hangi çocukla kutlayacaksın doğum gününü? acımıyor musun bana hiç? aciz ruhum seni isterken hangi sahilde beyaz gül alıyorsun ondan? muhtaç kalacaksın bu sevgiye inan arayacaksın belki beni, perişan da olsan yine kabul edeceğim seni gelecek misin? artık sevmiyor musun beni? eskisi gibi saçlarımı okşamayacak mısın?  bu sorular ne zaman bitecek güzel kızım? o kadar yoruldum ki sana gelecek gücü bile bulamıyorum kendimde, kendime bile yetemiyorum o büyük bedenine nasıl yeteceğim? öyle üzüyorsun ki beni sadece kırıklarımla yaşıyorum, 17. yaşları hep aşk dolu olurmuş sol yanım neden ağrıyor birtanem? kalbimin üstünde mi uyuyorsun? neden hissedemiyorum artık seni? yoksa yokluğun mu sarıyor tüm sokaklarımı? şehirlerim sana yenik düşerken surlarımı ezip geçiyorsun ama sen. bitap düşüyorum yine sana, anlıyorsun gülüyorsun ya canımdan can akıyor sanki sana. ne olur beni de anla sevgili kadın toparlayamıyorum artık bazı şeyleri, muhtaç gibi geberiyorum yollarına, ya beni de götür ellerinin yanına ya da al bu kalbi sök o uzun parmaklarınla. birlerce sevgi binlerce lanet belki anlarsın artık beni, aşktan bihaber kal seni bekliyorum bu gece de, seni seviyorum bu gecede. 

atlasbakunin

dudaklarında hayatı bulmuşken zehir etme bana nefes almayı, tattığım her yeni bedende seni arıyor gözlerim, ellerim. eskisi gibi değilsin gülüşlerin artık insanı mest etmiyor, gözlerine bakınca içinde kaybolmuyorum, yoksa ben mi değiştim güzel kızım? artık seni sevmiyor muyum? 4 yıla sığdıramadığım bu bedeni bırakmak yük oluyor omuzlarımda senin kadar büyük değilim ben taşıyamam her bıraktığın dertleri. beni de anla istiyorum uyut boynunda yine kucağına al sar sarmala beni, çok mu şey istiyorum birtanem bi kere sevseydin beni o tuttuğum eli bırakmazdı ellerim içlerinde kaybolurdum, lakin sevgim bedeninden taştı taşıyamıyorum bu düşünceleri kafamdan ne kadar silmek istesem de seni, başakşehirin sokakları gelir aklıma, belki bi koku belki bi öpüş.

atlasbakunin

senden sonra çok şey değişti yeni yaşlar edindim gözlerim eskisi kadar ışıltılı bakmıyor etrafa belki sen olmadığındandır, yazdığım mektupları sana veremiyorum biliyorum kızarsın yine. boyum uzamaya başladı başkaları uyuyor şimdi koynumda hiçbiri bi' sen edemiyor bilirsin boyumu geçen olmadı, belki yine o kapılardan eğilir sırana yatarsın paltomu üstüne atarım seni izlerim, kızarsın sinene çekersin beni olmaz mı? yine eskisi gibi olamaz mıyız be güzel kadın? yine çekip gitme bırakma beni iki gün sonra istediklerini alıp gidecekler gibi, üşürsem ellerin nerede? kimlerin boynuna dokunuyor o güzel yüzün? kimlere yazıyorsun o şiirleri gittiğin konser sonraları kimlerle sabahlıyorsun? kimin altında eziliyorsun bir çocuk gibi? bu kişiler niçin bitmiyor birtanem? senin mi suçun? yoksa sana hissettiremedim mi bu içimdeki bitmeyecek sevdayı? insan yuvasını terk eder mi evi yıkılır mı başına? bırakma beni bi' kuytu köşede onlar gibi sende terk etme artık bu çocuğu. ne kadar beklesem de ikimizde başkalarının bedeninde soluklanıyoruz ruhlarımız geceleri dans ederken. ah benim güzel kadınım yollarına kaç ekinler diktim farkında mısın? güzelliğini tanrıya anlatarak yalvardığım günler neredeydin? seni çok özledim kadın unutturma bana yüzünü, ellerini, sesini. 

atlasbakunin

sen benim 17 yaşımsın kuruyan dallarım açılsın güzlerimi sevdiğini bilirim baharlarım sende kalsın, lakin o sabah da iyi uyandık birbirimizi kırmadık kalktım bir çay demledim sana sigaramı içerken baktım sana içimi yakardı bakışların, kalbime kaçıncı nakışların? sır gibi saklarken bedenini ninniler sayıkladın geceleri. bilmem nice konuşurdu dudakların içerken yudum yudum susadım, ellerim kollarım düğüm amma çözülmek ister bu bedenim, şakalarında dinlenirken senin kimler için ağladın sen kimler için? bu yaşlarımı sana saklayacağım, akan bir damlası için ağlayacaksın. imkansız olan bi ankara'da deniz bi de seninle biziz. 

atlasbakunin

bir sır gibi saklıyorum seni kimseler bilemesin, duyamasın, göremesinler sana olan bu sevgimi ve nice bu güzelliğini. şiirler mısralar seni anlatır istemem aklıma sen gelirsin de kovar mıyım hiç seni? kış geldi şimdi çok uzağız üzerime kar yağdırdın ama kış değil birtanem, özlerim seni yanında olamam. o piç üzünce seni bana ulaşamazsın kaçarım senden, kızma yine bana nolur unutamadım seni en azından sadığım senin gibi birini sevip de bininin altında inlemiyorum. kalbin de keşke senin kadar güzel olabilseydi emin ol kendimi yine heba ederdim, bu denli aşk senin yüzünden parktaki bankta bitti, başakşehir'in sokaklarında kaç elle geziyorsun? üniversite de kaç aşk yaşadığını sandın? kim seni böyle sevebildi söylesene bana? söz severlerse bırakacağım seni.

atlasbakunin

giydiğin kıyafet olup o ince belini sarasım var, taktığın kolye olup boynuna dolunasım var beni sevmeni isterdim susuz kalmış çöllerde çok açım doyur beni sevginle, güzelliğine çıldırıyorum her gün viraneyim, beni anlamanı isityorum ücra sokaklarda.