andrtimus

Merhabalar, 
          
          Yazıp çizip gitmek ve buralarda çok fazla adım izi bırakmamak istiyordum aslında ama söyleyeceklerim olduğunu hissettim. Bu yüzden tekrardan, merhabalar dostlarım.
          
          Ben bu kavgadan geçemiyorum, içsel olarak nelerle çatıştığımı dökecek değilim fakat üç günlük bir kararla gidip sonra bir anda geri gelmediğimi bilmenizi istiyorum. Kolay değildi birçok açıdan, hala sonuca kavuşmuş değil, ama yazmak ve bunu bir nebze de olsa insanlara sergilemenin beni ipten almışlığı var. Bunu hiç var olmamış saymak saygısızlık demekti, bunu kendime yediremedim.
          
          Bu süreçle alakalı bir iki yorum gördüm, bir gidip bir gelme(:)) meselesi olarak, onlara elbette ki karşılık vermeyeceğim, bu da bir açıklama yazısı değil nihayetinde. Sizin beni anlayacağınız bir noktadan okuyacağınızı biliyorum, buna inanıyorum.
          
          Hakkında şüphe duyduğum bir kurgu var elimde, onu yayınlamak konusunda zerre kadar bir inanç barınmıyor yüreğimde- maalesef ki. Silinip gitmesini istemediğimden fazlaca bölümü olsa da saklamayı tercih ediyorum, akıllandım demeyeceğim, pek tabii farkındayım yalnızca.
          
          Yıkıntı sanatı benim için çok kıymetli, birçok açıdan. Denk gelirseniz, kafamın içinde yaşayan bir evren olmaktan ziyade benim bir dönem kıyısında dinlendiğim bir hayat düğümü olduğunu bilin. Bilmenizi isterim çünkü. İnsan bir gün dünyayı karşısında aldığında söyleyeceklerini düşünerek bir ömrü çürütüyor.
          
          İyi geceler, kaçıp saklandığım hiçbir kuytuyu yaşanmamış saymayacağım çünkü benim hamurumda var. Allah beni hatrımla aynı anda yaratmış, geride bırakmaya alışık değilim. Bir anlamıyla. İyi geceler, öptüm.

kimsvien

@andrtimus görüşürüzü tercih ederdim ama hoşça da kalırım tabii:)
Reply

andrtimus

@maniacgamezZ sahiden, içtenlikle söylüyorum ki üç kere art arda okusam da nasıl karşılığını verebileceğimi kestiremediğim bir mektup bırakmışsın. Çok kelime var cebimde, hepsini kullanmaya da pratikliyim fakat o kadar ince, o kadar samimi ve o kadar güzel yazmışsın ki nereden başlasam da neresinde senin kapına bıraksam bilemedim. Küçüktüm, şimdilerde baktığımda fazla mı Shakespeare okudum yoksa çok mu yabancı dizi izliyordum dedim, hep söylediğim gibi, sabahın köründe terasıma çıkıp da kendi dünyamın taşlarını döşemek, bunu sergilemek, kıyısından köşesinden yakaladığım sanatı bir yönüyle demlemek ve dahası, ürettikçe nefeslerimi ciğerlerime yamadığımı bilmek en kıymetlisiydi. Hafızam kuvvetlidir, hislerimi mümkün değil unutmam, keza gördüklerimi de. Seni de gördüm. Her aklım karışıp da bunu yansıttığımda sana denk geldim, bunun ne kadar kıymetli olduğunu anlatamam. Sırt sıvazlamak bu demek bende. Bir gün karşı karşıya geliriz, ve ben sana bir çay eşliğinde işte böyle oldu derim ve ancak o zaman şu ekranların ötesine geçeriz. Ona rağmen, modern dünyaya rağmen bu mesajınla sanki mesafeleri aşmışız gibi hissettim. Bu çok değerli, ikimiz için de. Ayrıca, o kadar uzun bir isim koymuşum ki ben bile söylerken sadece fırçalar diyorum, elbette ki seninkinin bir hatası yok. Gerçekten, bulunduğumuz gırla kargaşaya rağmen, bu mektubunun beni sakinleştirdiğini bilmeni istiyorum. Yıkıntı sanatını da kendime cebelleşerek yayınladım, insan önüne başkalarının eliyle çekilen perdelerin ardında kalma konforunu kolay kolay bırakamıyor. Ama adım attım, bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. Hissediyorum. Umarım ben de hayatına benzer bir noktadan dokunabilmişimdir, öptüm turşucu. Gecen güzel olsun.
Reply

maniacgamezZ

Of çok hatalı bir yazım olmuş. Silicem sanırım 
Reply