@maniacgamezZ sahiden, içtenlikle söylüyorum ki üç kere art arda okusam da nasıl karşılığını verebileceğimi kestiremediğim bir mektup bırakmışsın. Çok kelime var cebimde, hepsini kullanmaya da pratikliyim fakat o kadar ince, o kadar samimi ve o kadar güzel yazmışsın ki nereden başlasam da neresinde senin kapına bıraksam bilemedim. Küçüktüm, şimdilerde baktığımda fazla mı Shakespeare okudum yoksa çok mu yabancı dizi izliyordum dedim, hep söylediğim gibi, sabahın köründe terasıma çıkıp da kendi dünyamın taşlarını döşemek, bunu sergilemek, kıyısından köşesinden yakaladığım sanatı bir yönüyle demlemek ve dahası, ürettikçe nefeslerimi ciğerlerime yamadığımı bilmek en kıymetlisiydi. Hafızam kuvvetlidir, hislerimi mümkün değil unutmam, keza gördüklerimi de. Seni de gördüm. Her aklım karışıp da bunu yansıttığımda sana denk geldim, bunun ne kadar kıymetli olduğunu anlatamam. Sırt sıvazlamak bu demek bende. Bir gün karşı karşıya geliriz, ve ben sana bir çay eşliğinde işte böyle oldu derim ve ancak o zaman şu ekranların ötesine geçeriz. Ona rağmen, modern dünyaya rağmen bu mesajınla sanki mesafeleri aşmışız gibi hissettim. Bu çok değerli, ikimiz için de. Ayrıca, o kadar uzun bir isim koymuşum ki ben bile söylerken sadece fırçalar diyorum, elbette ki seninkinin bir hatası yok. Gerçekten, bulunduğumuz gırla kargaşaya rağmen, bu mektubunun beni sakinleştirdiğini bilmeni istiyorum. Yıkıntı sanatını da kendime cebelleşerek yayınladım, insan önüne başkalarının eliyle çekilen perdelerin ardında kalma konforunu kolay kolay bırakamıyor. Ama adım attım, bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. Hissediyorum. Umarım ben de hayatına benzer bir noktadan dokunabilmişimdir, öptüm turşucu. Gecen güzel olsun.