ahfusun

ahfusun

dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. içimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda.

ahfusun

yalanım yok dünyada en çok sana hiddetlendim
          çünkü sevdim
          çok sevdim buna inandırdım imamı
          Allah ve şahitler huzurunda sevgilim
          belediye ikimizi topluma inandırdı
          çoğu zaman bir öpücük kâfi mutabakattır
          öyleyse attığımız imzaya ne gerek vardı
          aşkımız hukuki bir gerekçeyle vurulmuştur
          o imza devleti üstümüze bulaştırdı. 

ahfusun

gözler önünde işte, 
          gittikçe arınıyorum kendimden. 
          her giden güzelleşir, 
          gidiyorum güzelleşmek için, 
          unutulsun diye çirkinliklerim.
          gelecek birisi güzeldir, 
          gelince güzel değil, 
          hele gelmişse çirkin
          yaşam, ölüm gelecek diye güzel, 
          ey güzeller güzeli beklediğim
          kaç saatim, kaç dakikam ya da saniyem
          artık ne gelmek, ne gitmek, 
          yaşamın en zor yanı beklemek. 
          hiçbirimiz beklemedik doğmayı, doğduğumuzdan beri beklediğimiz ölmek.