Signora

Azrailin sıcak nefesini ensende hissettiğin zaman kulağına fısıladığı ölüm nidaları ölümün kıyısına geldiğinin sözcüleridir. Hayatının bittiği yerdir orası. Uçurumun kenarındayken esen rüzgârın esintisi dalgalar ile buluşup yaşama isyan edenlerin habercisidir. Şarkı gibi gelen rüzgâr aslında, insanı hayata geri döndürmek için dikkatleri üzerine çeker dalgalarla kavga ederek. Kıyıya gelen insanın hisselerini haykırır dalgalar sinirlenince. Hayatını mahveden insanlar, azrailin nidaları duyduklarında bitiş hikayesini yazmaya başlamak için beyninde çan misali varmış gibi komut beklerler. Kiminin hikayesi acı son ile biter, kiminin hikayesi hayattan kurulduğu için içinde sevinç çığlıkları atarak biter. Ama biter ne olursa olsun.

Beyin içinde yakılanan çan sesi komut bekleyen insanların eline kalemi alıp yazmaya başlama nedenlerinin sesidir. Bir film misali gözünün önünden geçer hayatın acı dolu şeritleri. Yırtmak istersin o şeritleri teker teker paramparça edene kadar. Yalnızlık bir kez daha gözünün önüne vurulur sanki suç işlenmiş gibi. Gözlerin ile kör gibi bakıp esen rüzgârın dalgalar ile kavgasını dinlersin. Ne kadar hırçın oluşlarını ruhu ölmüş insanlara göstermek diye bir temel maddeleri vardır ikisininde. Ama biraz sonra o ölü ruh fiziken öleceği için ne rüzgâr dalgalar ile sataşmayı bitirir, ne de dalgalar rüzgâr ile kavga etmeyi bırakır. Dalgaların hafif ılık damlalarını hissedersin ilk önce.  Sonra o ılık su, soğuk bir buz kütlesine çarpmışsın gibi tüm vücudunu kas katı kesilmesini sağlar. Ansızın ortaya çıkan acı gözlerinin kapanmasını neden olur. Kendini o soğuk suya hapis edercesine sert zemine deymek için dua edersin...

"Ölüm, başkasının adına hissetiklerini anlatır herzaman."

Hadi panoma sizde bir söz bırakın.


Akrep ♏

 💙

Signora🌙🌹

"Çaresiz kaldığında Atatürk gibi düşün." 🌷

(Takma ismimi çalmayın lütfen!!)

Instagram: