Her gün insanlar tarafından yüzlerce çocuğu ölen bir anne.

Bana hayatta bir kadın için ölmeyi öğreten kadının hikayesi⬇


Tedavi süresince sadece bir kere ağlamışsın, doğru mu?


- Eksik söylemişim. Bir sefer daha ağladım. İlk ağlayışım, atom tedavisinden sonra hastaneden çıkarken oldu. Atom tedavisi olduğum kurşun kaplı odadan çıkıp otoparka giderken bana bir görevli eşlik etti. Önce uzaktan radyasyon seviyemi ölçtü. Sonra "Ben 'Gel' demeden gelmeyin çünkü aramızda belli bir mesafe olması lazım" dedi. Oradan otoparka gidene kadar önden gidip hastanedekileri uyarıyor ve uzaklaşmalarını sağlıyordu.


Ama bu rencide edici bir şey.


- İşte... Sonra, iyot tedavisi için yattığımda, yemeği getiriyor, kapıya koyup gidiyorlardı. Giydiğim her şeyi, 'radyoaktif atık' denilen çöpe atıyorum. Arada serum vermek için özel koruyucu kıyafetlerden iki kat giyinmiş hemşireler geliyordu. Onlara "Siz yanıma gelirken iki kat giyiyorsunuz. Siz benden bu kadar kaçarken, kim bilir şu an bana ne oluyor" dedim. "Her şey kanserden iyidir" dediler. "Peki, siz bunu giymezseniz ne olur" diye sordum.


Ne olurmuş?


- "İç organlarımız yanar" dediler. İnanabiliyor musun? Kötü hissetmedim ama tuhaf geldi. Şimdi hatırladım, bir kere de evde ağladım. 15 gün evde tek başıma salonda yaşamak zorunda kaldım. Annem kapıdan yemek bırakıp gidiyordu. Plastik çatal bıçakla yiyor, sonra çöpe atıyordum. Dur! Esas hüngür hüngür ağladığım, atom tedavisi bittikten sonra oldu. Yazlığa gittim, orada da açık hava sineması var. "Kafam dağılır" dedim.

↩M.S.
  • Her şeyimin gizli dünyası
  • JoinedJanuary 27, 2016


Last Message
Senarduc Senarduc Mar 26, 2018 11:30AM
“Olamam asla, biliyorum fazla.”-Kadıköy Kızı, Yüzyüzeyken Konuşuruz.
View all Conversations

1 Reading List