
rubytalesz
Salam Azərbaycanca yazmağa davam edirsiniz? Edəcəksiz?
@Parapsixoloq
9
Works
11
Reading Lists
449
Followers
Uzun zaman sonra, ben geldim :') Bu süreçte çok zorlu ve çok güzel olmakla türlü türlü serüvenler yaşadım, olaylar atlattım ve çoğu halen de devam etmekte. Ama bir şekilde yaşıyoruz, yılmıyoruz, ve yaşamaya devam edeceğiz. Gelgelelim bugün uzun zaman sonra wattpad'i tekrar yükleyip içimi dökmeme neden olacak o olaya (: Bugün çok sevdiğim o beyefendiyle görüşmüştük. (Canımın içi ya, sevgim kabardı şu an, yiyeceğim şu adamı) Birlikte geçirdiğimiz saatler sonrası yaptığı bir şey şu aşka âşık kalbimi aldı, şeker pamuklarının içine attı, kaz tüyü yastıklarla üzerine üzerine vurdu, içimden nasıl bir elektrik dalgası geçti, anlatamam. Kendisi, benim "Misafir Çocuğu" isimli kitabımda hayran hayran yazdığım ana erkek karakterimin, Mert'imizin yapmış olduğu bir hareketin aynısını yaptı. Benim için çok özel olduğundan ne olduğunu söylemek istemiyorum aslında, ama aşırı soft bir sahneydi. Aklıma geldikce delirecek gibi oluyorum ağlicam of :"""" Düşünsenize, sadece hayallerinde olabilecek güzellikte bir şeyler yazıyor, o hayali yarattığın karakterlerine yaşatıyorsun. Senin kaleminden karakterin belirli eylemler yapıyor. Ve gün geliyor, sevdiğin adam tüm bunlardan habersiz bir şekilde gelip senin hayranlıkla yazdığın o sahneyi sana yaşatıyor. Gözlerim doldu oğlum, şaka gibi. Son birkaç aydır gerçeklik algımı yitirmiş gibiyim, hepsi hayal ürünüm bile olabilir, şaşırmam artık. Umarım tüm bu zorlukları birlikte atlatır ve birbirimizi hiç kaybetmeyiz. Bunu gerçekten tüm içtenliğimle diliyorum... Şans dileyin <3
Salam Azərbaycanca yazmağa davam edirsiniz? Edəcəksiz?
Uzun zaman sonra, ben geldim :') Bu süreçte çok zorlu ve çok güzel olmakla türlü türlü serüvenler yaşadım, olaylar atlattım ve çoğu halen de devam etmekte. Ama bir şekilde yaşıyoruz, yılmıyoruz, ve yaşamaya devam edeceğiz. Gelgelelim bugün uzun zaman sonra wattpad'i tekrar yükleyip içimi dökmeme neden olacak o olaya (: Bugün çok sevdiğim o beyefendiyle görüşmüştük. (Canımın içi ya, sevgim kabardı şu an, yiyeceğim şu adamı) Birlikte geçirdiğimiz saatler sonrası yaptığı bir şey şu aşka âşık kalbimi aldı, şeker pamuklarının içine attı, kaz tüyü yastıklarla üzerine üzerine vurdu, içimden nasıl bir elektrik dalgası geçti, anlatamam. Kendisi, benim "Misafir Çocuğu" isimli kitabımda hayran hayran yazdığım ana erkek karakterimin, Mert'imizin yapmış olduğu bir hareketin aynısını yaptı. Benim için çok özel olduğundan ne olduğunu söylemek istemiyorum aslında, ama aşırı soft bir sahneydi. Aklıma geldikce delirecek gibi oluyorum ağlicam of :"""" Düşünsenize, sadece hayallerinde olabilecek güzellikte bir şeyler yazıyor, o hayali yarattığın karakterlerine yaşatıyorsun. Senin kaleminden karakterin belirli eylemler yapıyor. Ve gün geliyor, sevdiğin adam tüm bunlardan habersiz bir şekilde gelip senin hayranlıkla yazdığın o sahneyi sana yaşatıyor. Gözlerim doldu oğlum, şaka gibi. Son birkaç aydır gerçeklik algımı yitirmiş gibiyim, hepsi hayal ürünüm bile olabilir, şaşırmam artık. Umarım tüm bu zorlukları birlikte atlatır ve birbirimizi hiç kaybetmeyiz. Bunu gerçekten tüm içtenliğimle diliyorum... Şans dileyin <3
Wattpad'daki 8.senem kutlu olsun ❤️
Dün gece sohbet ederken, birden beni karahindibaya benzettiğinden bahsetti. Karahindiba. "Üflesem uçuşacaksın, etrafa yayılacak, güzelliğini yayacaksın, ama geride kalan parçan da hâlâ çok güzel olarak kalacak. Güzelliğinden bir şey kaybetmeyeceksin." "Seni çok daha güzel şeylere benzetebilirdim, ama o an içimden bu geldi. Ne kadar özel olduğunu hatırlatmak istedim," dedi. Çok ilginç ve hoş bir benzetmeydi benim için. Bunun, aklına nereden geldiğini, nasıl benzediğimi sorduğumda, birden zihnimde öylece beliriverdi dedi. Aynı durumu sayısız kez yaşamış ben için, bu cevabı duymak daha da hoştu :') Bazı şeylerin bir nedeni yoktur, olması gerekir, ve olur. Bunları anlatırken bile kalbim hızlanıyor, kalbimij içine reçel doldurulmuş gibi, özel bir duygu durumu. Canım adam. Sen de çok özelsin.
@LilithZaraVenus :"))))) ❤️ kitap çıkmaz belki ama digər profilimin panosunda yazıram artıq hər şeyi, buraları doldurduqca keçmişdəki yazılarım silinir malesef :"
Sanki kitab oxuyuram amma hadisələr ətrafımda eyni zamanda cərəyan eliyir. Olayyyy
Buraya kadardı. Her şeyi itiraf ettim, içimdekilerin tümünü ortaya döktüm. Ardından da o açıldı, hissettiklerimizi kasmadan ve korkmadan öylece anlattık ve dinledik. Aylardır buraya yazdığım, onunla ilgili olan notlarımı bile ona özet geçtim, duygularımın derinliğinin farkına varsın istedim. Sanırım kaderin bunca yıldır benim için beklettiği kişiyi buldum. Uzun zaman sonra ilk kez tren rayına oturmuş gibi hissediyorum. Kalbimdeki kaos dinmeye başladı, canımı acıtan çarpıntılar artık normale dönüyor. Seveceğim, sevileceğim. İnanıyorum. Yaşayalım bakalım. <3
Tüm savunmam ve direnişim buraya kadardı. Âşık oldum.
Ben geldim. Uzun zamandır hem bu, hem de diğer hesabımdaki panomda yaz yaz bitiremediğim, umutsuzca kendisine kapılmış olduğum biri vardı. Dün tüm akşamı onunla geçirdim. Kulüp falan da değil, bildiğiniz başbaşa, sadece ikimiz. Şaka gibi değil mi. Bilim konferansından bahsetmiştim geçen, dün oraya gitmiştik. Yapmasından korktuğum, yaparsa kesinlikle soğuyacağımı düşündüğüm hiç ama hiçbir şeyi yapmadı. Sakalını bile kesmiş, halbuki sevmediğimle ilgili hiçbir şey söylememiştim. İçten içe o kadar çok sevinmiştim ki.. Hatırladığımdan daha tatlı, daha sempatik.. Ben metrodan çıkıp birden karşısına dikildiğimde, kafasını kaldırıp bakınca önce bi dondu, sonra aydınlanmış gibi yanıma geldi. Garipti o an, gerçekdışı gibiydi. Ama her şeyi o kadar iyi idare ediyordu ki, tüm gün yanındayken hiç gerilmedim, sıkılmadım, korkmadım. Konuşmalarımız arasında sürekli espiriler, komiklikler dönerdi. Akşam eve gelip bugün için tekrar teşekkür ederken "güzel gündü" dedim. O da, "biliyorum, sen vardın" dedi. Kalbim, içinde olduğu kafesin demirlerinden tutup sallar gibi salladı beni. Halbuki sürekli iltifat edip büyüsünü kaçıran biri değil, iltifat etmelik bir bağımız da yok gerçi. Üniversiteden, kulüpten iki tanıdığız sadece. Konferansta oturduğumuz yer biraz dardı, sıkışmıştı. Otururken sürekli omuzlarımız ve kollarımız temas içindeydi, dakikalarca kıpırdamadan öylece duruyorduk. Bundan ne o, ne ben bir sıkıntı duymuyordum. O an bir de kalbimi görseydiniz, pıt pıt. (Devamını alta yazıyorum.)
Seni seviyor tatlım, diyeceğim bu. Ve evet, kasmamaya, kendin olmaya çalış. Ki zaten ilişkiler böyle yürür. Onun dışında, seni sevmemin en büyük nedeni kendin oluşun ve kendin olduğunda yaptığın şebek şebek, tatlı ve aynı zamanda olağanüstü doğal tepkilerin, ki ben bayılıyorum. Eminim o da bunu farketmiş ki, sana bağlılığı bire bin artmış. Ben eminim vallaha. O yüzden için rahat olsun, aklındaki tüm parazitleri bir kenara bırak. Doğal ol, sakin ol. İnsanız sonuçta, en ümdesi de biziz, en küçüğü de. Herşey olabilir, kalbimizi temiz tuttuğumuz sürece de, kötü olan hemen belirir, farkedersin hayatım.
Esther bana anlatmaman hiç kırmadı biliyon mu kdfbkdld ne kadar özel birşey olduğunun farkındayım çünküğğ
Açıklanması zor duygular içindeyim. Şu birkaç günde onunla o kadar çok şey paylaştık ki. Yarın birlikte bilim konferansına gideceğiz. Evrim Ağacı, Asım Şengör, Ruhi Çenet ve Barış Özcan'ın da katılacağı konferans. Hep derdim ya, sadece kulüp ile toplandığımızda, turnuvalarda falan görebiliyordum onu. Bunun dışında hiç. O günler de sıfır iletişimle geçerdi, hiç konuşmazdık. Doğum tarihini öğrendim, sadece 5 yaş varmış aramızda. 7 8 diye gözümde boşuna büyütüyormuşum. Sigara içiyor, ama bırakılması imkansız bir şey de değil aslında. Sakalını da isterse kolayca kesebilir, tipinde herhangi bir kusur oluşturmaz, aksine daha genç görünür. Bunları bu şekilde sıraladığımda o kadar da imkansız ve uygunsuz görünmüyoruz aslında, bunu itiraf etmem gerek. Korkuyorum, çünkü arada kulüp var, onlarca ortak arkadaşlarımız var. Ya aramız bozulursa? Tekrar aynı ortamda bir araya geleceğiz, birbirimizin yüzüne nasıl bakarız? Neyse, düşünme öyle şeyler. Beni yıllardır tanımayan, görmeyen birinin birkaç gün içinde bu şekilde yakınlık göstermesi, benim ilgime farkında olmadan karşılık vermesi gerçekten çok ilginç. Enerji mi çekti, evrenin bir oyunu mu, kaderin işi mi, ne bu, bilmiyorum artık, ama çok garip olduğu bir gerçek. Bu akşam onunla konuşurken stresten öyle hale geldim ki, kusasım geliyordu artık. Yanlış bir şeyler söylemekten, yanlış yola sapmaktan, umut verme korkusundan çok ağır bir şekilde gerilmiştim. Bir de benim bünyem gerilimi hiç ama hiç kaldıramıyor. Onun etkisinden olsa gerek, bugün açıksözlülük modumu açık bıraktım ve ona çokça zihnimdekilerden bahsettim. Aklıma gelenleri süzgeçten geçirmeden pat diye koydum çoğu zaman önüne. Sanki dürüstçe her şeyi korkmadan söylüyor olmak beni rahatlatıyordu. Şimdi sonuca gelirsek. Aramızda oluşmaya yüz tutmuş minik duygu baloncukları var, ama ikimiz de sert manevralar yapmaktan korkuyor ve dikkatle ilerliyoruz. Birbirimize çok benziyoruz. Ve o çok güzel gülüyor.
Kendimle başbaşa kalamıyorum, telefon sürekli aramızda. Bari gece uyurken her şeyi bırakayım da biraz kendimi dinleyeyim diyorum, ama bünyem ben uykuya yenik düşene kadar sürekli sosyal medyada dolanıyor, her seferinde sinirlenip çıkmama rağmen 5 dakika sonra tekrar istemsizce o çukura geri dönüyorum. Gerçekten bir çukur. Son zamanlar bağımlılığım daha fazla arttı, bu böyle olmayacak arkadaşlar. Eğer siz de benim gibiyseniz, görün diye bunu announcement şeklinde yayınlıyorum. Çizim yapmaya karar verdiğimde saat 7 falandı, şimdi gün bitti yeni günün ikinci saatindeyiz artık, bunca süre boyunca ben sadece telefonda dolandım, inanabiliyor musunuz? Hiçbir şey çizmedim, şu illetten kopamadım ki çizeyim. Aslında kendimizi dışarıdan biri gibi izleyince tüm gün gözümüzün önünden ayrılmayan küçük teknolojik bir kutunun olması ne kadar saçma görünüyor, farkettiniz mi? Ben farkettim ve kendime kızdım gerçekten. Palyaço olduk resmen el kadar aletlerin uğrunda ya, aşırı sinirbozucu, hatta gururkırıcı. Bir de yapay zeka insana bir şey yapamaz falan diyoruz, bak gör, neler yapıyormuş öylesine bir telefon bile. Böyle devam edemeyiz, ömrümüzü yiyor resmen. Çok saçmasapan bir bağımlılığın içindeyiz ya. Bazı insanlarla iletişimim kopmasın diye instayı da silemiyorum mesela, ama kendime esaslı bir limit koymam lazım. Youtube da dahil. Olmaz böyle arkadaşlar, olmaz. Toparlanmalıyız.
Əsmər uje gecə yatmıyanda mənə bildirir heme ki, yox Zəhra, reels izləməmişəm bu gecə ahahahha
@Parapsixoloq Sənə Əsmərə uyguladığım tarifeni uygulayacam axırda deyəsən. Belə getməz bacı
Az önce konuşurken telefon elimden yüzüstü şekilde üzerime düştü, ve yanlışlıkla görüntülü arama başlattım. İnstanın görüntülü aramasını hiç kullanmadığımdan ve uyku sersemi olduğumdan nasıl kapatacağımı da bilemedim. 10 15 saniye sonra anca bulup kapatabildim ve özür diledim. Geçen gün de emoji ararken yanlışlıkla kocaman kalplerden atmış bulundum, sonra ss alıp nereden nasıl parmağımın oraya yanlışlıkla dokunduğunu açıklamıştım ki yanlış anlamasın fkddldl geçen gece Ted'in saat 2 olayından ben bahsetmiştim, bu kez o, "Sanırım Ted haklı, gece 2-den sonra durumlar karışıyor" dedi ve bitirip vedalaştık. Science Talk konferansına gidecek birini bulamazsam ona söylememi, kendisinin de gideceğini söyledi. Rahatsız olup olmayacağımı bile sordu. Siz bir de benim halleri görecektiniz, her durumu nasıl kıvırmaya çalışıyorum ki yanlışlık olmasın, olayların farklı tarafa çekilmesi mümkün bile olmasın, öyle bir durum yaşanmasın. Sanırım başarılı oldum, sanırım diğer arkadaşlarına olduğundan farklı bir durum sözkonusu değil. Aynı davranıyor, daha çok gece konuşabiliyor olmamız bunu değiştirmez. Bugün bazı şeylerden bahsedince bir daha farkettim, üniye başlama yıllarımız arasında koca 5 sene var, az değil gerçekten. Arada konu sese, ses tonlarına gelmişti, kendisinin de çok güzel sesi olduğunu söylememek için kendimi gerçekten zor tuttum. Çok bir şey yok aslında, ama kendini dinletiyor, sürekli konuşsa dinleyebilirim diyorum. Saçma bir şekilde bu kadar ilgimi çekmesine asla anlam veremiyordum, ama sohbet ettikçe aslında birbirimize ne kadar çok benzediğimizi görüyorum, gerçekten şaşırıyorum. Bu kaderin bir oyunu mu, ya da ne bu? Yıllardır hiç alakam olmayan biriyle birkaç günde nasıl bu kadar iyi arkadaş olduk? Daha önceleri iki kelamı zor ettiğim adamla şimdi nasıl gece boyunca saatlerce her konudan konuşuyoruz? Nasıl oluyor tüm bunlar ya, aklım almıyor.
+Bak diyorum, konuşmalarımız olur da flört temalı şekillenecek olursa, orada ipleri koparırım, neden neden neden olmaz, hepsini yüzüne vurmadan dikkatlice anlatırım. Hem daha yakından tanısa belli zaten beni kabul edemeyeceği, kaldıramayacağı. Sigarayı benim için bırakacak hali yok, sakalsız gezecek hali yok, yaşını küçültecek hali hiç yok. Ben geniş biriyim, bu ülkenin insanıyla yapamam demiştim, hala öyle düşünüyorum. Sanmıyorum bu konuda benimle ortak fikirlere sahip olacağını. Böyle anlatınca aslında gayet mantıklı kendime böyle bariyer kurmam, kontrol altında tutmaya çalışmam, çok normal. Onunla istediğim tek şey arkadaşlık, fazla hiçbir şey.
Both you and this user will be prevented from:
Note:
You will still be able to view each other's stories.
Select Reason:
Duration: 2 days
Reason: