57. Bölümden...
“Sürünecek dahi olsam, ölmediğim sürece benden kork, Bozkurt... Bizi öldürmemeni sağlayan, sözde arkanda duran o piçlerden çok daha fazla kork benden. Senin sonunu ben getireceğim. Numaralar getirecek... Elmas ve Gümüş getirecek... Arkandaki örgütü de, seni destekleyeni de biz bitireceğiz. Allah şahidimdir, Bozkurt. Hepinize, bizi bu hayata sürükleyen herkese diz çöktürmeden ölmeyeceğim. Sizin gibi şerefsizler nefes almaya devam ettikçe ölüm Numaralar’a yasak... Şimdi tüm gücünle bir kez daha saldır.”
Bozkurt elini hızla havaya kaldırdı ve Destan’ın yüzüne sert bir tokat geçirecekti ki eli santimler kala havada durdu. Dilini bir kez damağına vurarak cık sesi çıkardı ve kollarını iki yana açıp sedyenin üzerine iyice eğildi. “Oyuna devam, Altı Numara... Bozmayacağım... Birbirinizin sonunu siz kendi ellerinizle yazacaksınız.”
“Birbirimizin sonunu bizden başkasının yazmaya gücü yetmez, Boz. Ama senin sonunu yazmak kalemimizin mürekkebinden bir damla yemez.” Destan rahat bir tavırla uzandı ve onun gözlerine nefretle bakmaya devam etti. “Senin gücün ancak bize elimiz bağlıyken yetiyor işte böyle... Ama şu demirler çıksın, kalemi tuttuğumda kim kimin sonunu getirir diz çöktüğünde bir kez daha konuşalım...”
“Büyük konuşuyorsun, Altı Numara... Çok büyük...”
(Destan'ın yeniden gözlerini açmasıyla beraber bir süredir duraklayan savaşın ateşi yeniden harlanmıştır. Gerginlik hızla büyümeye devam ederken, Bozkurt aylardır kurduğu planı artık devreye sokmaya kararlıdır. Sizce bu plan gerçekleştiğinde neler olacak veya bu savaşın sonunda kaybeden kim olacaktır? Elmas sizce Destan'a ulaşabilecek veya olanlara müdahale edebilecek midir?)
Yazdıkça ben bile daha da heyecanlanıyorum...
En kısa sürede buluşabilmemiz dileğiyle...
Çok sevgiyle ❤️
M.P.