-Kız evi naz evi anladık ama maalesef o naz kız evinde kalmıyor kız ile geliyor.
-Senin naz faslın, benim sabır süremi aşmasın lütfen.
-Nedir bu nâz-ı tegafül zaman zaman güzelim. Kaçıncıdır bu eziyetli imtihan güzelim.
-Sen benim kışımı bahara çeviren, karanlık günlerimi aydınlığa döndüren nazlı kelebeğimsin.
-Bir kadın erkeğine işini yaptıramadığı zaman hemen kenarda sakladığı naz silahını çekiyor.
-Sevinir nazlanır, üzülür nazlanır, sıcaklar nazlanır, üşür nazlanır anlamadım gittim bu kadını.
-Naz nimet içinde büyüyüp yaşayan, bir yere varamaz. Aşıklık, bela çekmeye alışkın rintlerin işidir.
-Bende sabır sende naz, gündüzlerden vazgeçtim düşümde biraz gülsen yeter!
-Nazsa eğer bu yaptığının adı, naz kendini esirgemenin sevecen cömertliği değil miydi?
-Naz yapmanın da bir sınırı vardır; her şeye naz yapmak karşındakini bıktırmak, usandırmaktır.
-Niçin duam kabul olmadı" diye nazlanıyorsun. Evet, senin hakkın naz değil, niyazdır.
-Her evlatta, annesine karşı olan naz, çocukluktan kalma bir alışkanlıktır.
-Bir kadının yapacağı naz eğer karşı tarafı oldukça rahatsız ediyorsa o bayan naz yapmıyor, gereksiz kaprisler yapıyordur.
-Naz, bilindiği gibi insanın kendisinde gizli olan, sükûn halindeki güzelliği meydana vurmasının adıdır.
Following
