BrooklynWitch

gelelim sonuncuya.
          	ona bağlandığım kadar
          	hiçbirine bağlanmadım.
          	sade kadın değil, insan.
          	ne kibarlık budalası,
          	ne malda, mülkte gözü var.
          	eşit olsak, der,
          	hür olsak, der.
          	insanları sevmesini de bilir,
          	yaşamayı sevdiği kadar.

BrooklynWitch

gelelim sonuncuya.
          ona bağlandığım kadar
          hiçbirine bağlanmadım.
          sade kadın değil, insan.
          ne kibarlık budalası,
          ne malda, mülkte gözü var.
          eşit olsak, der,
          hür olsak, der.
          insanları sevmesini de bilir,
          yaşamayı sevdiği kadar.

BrooklynWitch

sen git
          ben bir gecenin siyahında saklayacağım saçlarını
          yüreğim, titrek ellerinin arasında atacak
          biraz ıslak biraz da kırmızı
          küçük bir umut türküsü dolayacağım dilime eskiden kalma
          bıraktığın yanını yüzdüreceğim derin denizlerimde
          gözlerimde son bakışın kalacak çaresiz ve üzgün
          
          sen git
          ben bir isyanın eteğinde saklayacağım gözyaşlarını
          devrilmiş cümleler anlatacak sana hasretimi mektuplarımda
          kırık dökük hatıralarla süsleyeceğim yatağımı
          damla damla akarken gün geceye
          bir yudum suda eritip saflığını ilaç yapacağım yaralarıma
          kanayan yanlarımın üzerine sıcaklığını örteceğim
          
          sen git
          biliyorsun
          gelmesen de
          bekleyeceğim

BrooklynWitch

"Bağışla beni, yeniyetme; şu anda senin soylu ve kutsal yüzünü seyreden 
            insanı, kemiklerini kıran ve vücudunun her yanından sarkmakta olan 
            etlerini parçalayan kişiyi. Hasta usumun bir taşkınlığı mı, düşüncelerime 
            bağlı olmayan, tıpkı avını parçalayan kartalınkine benzeyen gizli içgüdü 
            mü beni bu cinayeti işlemeye yöneltti; ama gene de, kurbanım kadar acı 
            çekiyordum!
          
            Bağışla beni, yeniyetme. Bu gelip geçici yaşamdan kurtulunca, sonsuzluk 
            boyu birbirimize karışalım istiyorum; bir tek varlıkta buluşmak istiyorum, 
            ağzımın üzerinde ağzının. Ne var ki, bu şekilde tamamlanmayacak cezam. 
            Şimdi, sen parçalayacaksın beni, bir an bile durmadan, dişlerinle 
            tırnaklarınla. Gövdemi güzel kokulu çiçeklerle donatacağım, bu günah 
            ödeme töreni için ve ikimiz birlikte can çekişeceğiz, ben, parçalandığım 
            için; sen, parçaladığın için beni… Ağzım üzerinde ağzının. Ey sarı saçlı, 
            güzel gözlü çocuk, yapacak mısın şimdi sana öğütlediğim şeyi?... Ey sen, 
            suçun kutsallığını kutsayan bu sayfaya adını yazmak istemediğim; 
            biliyorum ki evren kadar uçsuz bucaksızdır bağışlaman. Ama ben, hâlâ 
            varım.”