"Ben çocuktum. Unutmadım. Unutturmayacaklar. Beni bu revirlerde tımar edemezsiniz! Ben yine, kaçak girdiğim bu yeryüzünde, yaylı sazlar arasına sızıp, kendi oyduğum düdüğümü çalacağım! Varsın kırmızı ışıkta dursun otomobiller; ben serilip yere, gökte kaç yıldız var acaba, diye sayacak kadar hayalperest, pervasız, korumasız ve sonsuza kadar salak kalacağım!
Yemin ettim, ruhumun üstüne kuma almayacağım!"
Ben pervasız, korumasız ve sonsuzluğun içindeki asalak olarak kalacağım. Benim yaram azdı, benim yüreğim türbanlı.
Otomobilime atlayıp gitmek istiyorum buralardan, duvarlara sinişmiş kokuların esiri olmayacağım. Berlin'in duvarına tırmanacağım veyahut küçük prensle onun diyarlarında dolacaşağım. Ben bu sessizliği besleyen ırmak olacağım. Vadilerinden taşacağım memleketimin, kanlar boyalı kaldırımların çöpçüsü de ben olacağım .
Çöpçüler kralı değil süslü Pakize olup boy boy kapitalizmin binalarında cirit atacağım. Fosforlu renklerle grilerini arındıracağım.
Ben ak gökyüzünün karası olmayacağım, zıtlıkların hüküm sürdüğü bu şehirde her yeri dolacaşağım .