Yaşadım, yenice daldığım uykumdan kardeşimin bağırtısıyla fırlayıp geçmesini bekledik birbirimize sığınarak. Süre iki dakika bile değildi ama saatlerce o karanlıkta sallandık sanki. Evimiz hasarlı, belki yıkılmadı ama insanın yuvasını o halde görmesi, rahatladığı güvende hissettiği evini mezarlık gibi hissetmesi o kadar can yakıyor ki. Şımarıklık etmek, isyan etmek istemiyorum vefat edenleri, yakınını kaybedenleri, minicik çocukları gördükçe ama alt üst olduk. Çeşmeden akan suyun, başımızı koyduğumuz yastığın bile o kadar büyük kıymeti var ki, evinden ayrılınca anlıyor insan. Rabbim bir daha yaşatmasın