Batı her zaman senin bildiğin gibi barış ve adalet diyarı değildi, kadın ve erkek haklarının, doğanın üstüne titrenmiyordu. Senden bir önceki kuşaktan olan ben, bambaşka bir Batı tanıdım. 

Biz ha babam batı müziği dinliyor, çeviri roman okuyor, batılı gibi giyiniyor,bir türlü batılı olamıyoruz, adamlar Japon gibi yazıyor, Japon gibi yaşıyor, Japon gibi ölüyorlar, ama batıyı geçiyorlar.

Bugün Batı'dan gelenler ne bilimdir ne insaniyettir ne özgürlüktür ne de kadına saygı temeli üzerine kurulmuştur. Aksine bunlar,burjuvazinin uyuşturucu ve yozlaştırıcı aşağılık güçlerinin rezil hileleridir.

Batı kültüründeki mutluluk bağımlılığının depresyon salgınına koşut gelişmesi, ironik olduğu kadar, apaçık bir gerçektir; tıpkı, zayıflığa duyulan hayranlığın obezite salgınına koşut gelişmesi gibi.

Taş, insanın yerini tutamaz ki! Anımsamanın, saygı duymanın taşla bir ilgisi yoktur. Heykel, saçmalığın taşlaşmasıdır; ilkelliğin de simgesi. Ama Batılılar, akıl almaz bir bağnazlıkla koruyorlar bu simgeyi.

Yalnızca güneş mi; uçurtma da, doğudan yükselmiştir. Çinli rahiplerin ruhlarla buluşup gelecekten haber vermek amacıyla gökyüzüne saldığı uçurtma, denizciler tarafından Batı'ya götürüldüğünde bir oyuncağa dönüşür.

Uygarlığımızı çağdaş ölçülerle yeniden değerlendirmesini bileceğiz. Batılılık bu . Yoksa yarım yamalak bir yabancı dil belleyip bir yabancı uygarlığın kuyruğuna eklenmek değil. Baksanıza canım,İngiliz de, Alman da, Fransız da batılı, biri ötekine benziyor mu?

Çağdaş ve gelişmiş denilen batı toplumu,yaşadığımız yüzyılı bir dünya savaşları dönemi yapmakla yetinmemiş,kendi içinde sürekli mutsuzluklar yaratarak kendi bireylerini kendisine yabancılaştırıp umutsuzluğun götüreceği en son iskeleye,ölüme sürüklemiştir.
  • ♦️▪️🇹🇷▪️♦️
  • JoinedAugust 14, 2019



1 Reading List