Yağmurdaki ölçü:
Kur’an’da yağmur hakkında verilen bilgide, yağmurun gelişigüzel değil de belli bir ölçü ile indirildiğine dikkat çekilmektedir. Zuhruf Suresinin 11. ayetinde şöyle buyrulur:
“O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi diriltti. (ve her yanına hayat) yaydı. Siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.”
Yağmurun gökyüzünden bir ölçü ve miktar ile indiği, yine çağımızdaki ilmi araştırmalarla tespit edilmiştir. Ölçümlere göre, yeryüzünden bir saniyede 16 milyon ton su buharlaşmaktadır. Bir yılda bu miktar 505 trilyon tona ulaşır. Bu, aynı zamanda bir yılda Dünya’ya yağan yağmur miktarıdır. Yani su, sürekli bir denge içinde, “bir ölçüye göre” dönüp durmaktadır.
Yeryüzündeki hayatın devamı da, bu su döngüsü sayesinde sağlanır. İnsan sahip olduğu tüm teknolojik imkânları kullansa dahi bu döngüyü asla yapay olarak gerçekleştirmesi mümkün değildir.
Eğer bu miktarda çok küçük bir değişiklik olsa bile, kısa bir zaman sonra büyük bir ekolojik dengesizlik ortaya çıkacak ve bu da hayatın sonunu getirecektir. Fakat hiçbir zaman böyle olmaz. Yağmur, Kur’an’da bildirildiği gibi, yeryüzüne her sene aynı miktarda inmeye devam eder.
Yağmurdaki ölçü sadece miktarında değil, aynı zamanda yağmur damlalarının düşüş hızında da söz konusudur. Yağmur damlası ne kadar büyük olursa olsun, yeryüzüne düşme hızları belli bir limitin üzerine çıkmaz.
Nobel ödüllü Alman fizikçi Philipp Lenard, çalışmaları sonucunda; yağmur damlalarının çapları genişledikçe, düşme hızlarının arttığını tespit etmiştir. Ancak düşme hızındaki bu artış, yağmur damlasının çapı 4.5 mm. olana kadar devam etmekteydi. Daha büyük yağmur damlalarında ise, düşme hızları saniyede 8 m.’yi geçmemektedir.