-10-

334K 8.4K 684
                                    

*

Ertesi gece Leylan yine kâbus gördü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ertesi gece Leylan yine kâbus gördü. Bu defa sayıklamaları daha yüksek sesteydi ve Cesur'u uykusundan uyandırmıştı. Zar zor dalabildiği biricik uykusundan... Cesur'un bu durumu olgunlukla karşıladığını söylemek zordu. Onu rahatsız eden sesi ilk duyduğunda yeni daldığı rüyasından küfrederek uyanmış, bu sesin Leylan'dan geldiğinin bilincine vardığındaysa oflayarak yataktan kalkıp onun yanına gitmişti.

Uykulu gözlerle karısının çatık kaşlarına ve ter içinde kalmış esmer yüzüne bakarken ilk başta ona seslenmeyi, onu dürtmeyi düşündü. Ama bu dün gece işe yaramamıştı. Ve Cesur bir geceyi daha yerde iki büklüm uyuyarak geçiremezdi. O kadar iyi yürekli bir insan değildi bu adam.

Tek eliyle sağ gözünü ovuştururken ne yapması gerektiğine akıl yordu. Aslında çok da yormadı. İlk saniyede zihninde parlayan fikri hiç sorgulamadan, buna ihtiyaç bile duymadan hayata geçirmeye karar verdi. Daha ayrıntılı düşünmek, her fikri ölçüp tartmak için fazla uykuluydu.

Koltuğa iyice yaklaştı, eğildi, kollarını Leylan'ın boynunun ve dizlerinin altından geçirip genç kızı hiç zorlanmadan koltuktan kaldırıverdi. Hemen sonra kızın hafifliği karşısında minik bir şaşkınlık yaşadı ama bu çok uzun sürmedi. Leylan illa ona sarılıp da uyumak istiyorsa bunu birkaç adım ötelerinde duran çift kişilik koca yatakta yapabilirdi, değil mi?

Sabah kalktığında ne düşüneceğini bilmiyordu ama o an bu, Cesur'un gözünde çok parlak bir fikirdi. Leylan'ın kâbus görüp durmasının sebebi de muhtemelen burada koca bir yatak dururken o rahatsız kanepede yatmakta ısrarcı olmasıydı. Rahat bir uyku çekerse bütün sıkıntıları düzelecekti muhtemelen.

Leylan'ı yatağa bıraktıktan sonra gidip koltuğun üstünden onun üstüne örttüğü pikeyi de aldı ve tekrar Leylan'ın üstüne örttü. Kendi yerine geçip uzandığında önce birkaç saniye gergince, nefesi tutarak bekledi. Ve Leylan'ın hala sayıklamadığına emin oldu. Genç kızdan hiç ses gelmiyordu. Bu da Cesur'un rahat bir nefes vermesine ve gözlerini kapatıp kendini tekrar uykuya hazırlamasına imkân sağladı.

Ama yalnızca on saniye için...

On saniye sonra uykulu bir sesin onun ismini fısıldadığını duydu. "Cesur?" dedi Leylan şaşkınca. Gözlerini kırpıştırdığı karanlıkta zar zor belli oluyordu. Uykusundan sıyrılmaya çalışırken bir yandan da ne olduğunu çözmeyi denediği çattığı kaşlarından belliydi. "Ben neden yataktayım?" diye sorduğunda sesi daha yüksek çıkmıştı.

Cesur, artık iyice açılan uykusunun ardından derince iç geçirip "Kâbus görüyordun," diye cevap verdi karısına. "Bir gece daha o vaziyette uyuyamazdım. O yüzden seni buraya taşıdım. Hadi şimdi uyuyalım. Lütfen."

Ama Leylan Cesur'un dediklerini duymamış gibiydi. Huysuz ve uyku yüzünden boğuklaşmış sesiyle "Seninle aynı yatakta yatmayacağım," diye çıkıştı.

LacivertWhere stories live. Discover now