Tam beş günden beri uraz ölü gibi uyuyordu.
Beş günden beri nefessizdim
Beş günden beri yaşayan ölüydüm.
Tam tamına beş günden beri göz yasım kalbime kızgın yag gibi damlıyordu. Uraza hasrettim, Gözlerindeki yogunluga hasrettim,en önemlisi bana askla gülümsemesine hasrettim. Ben tamamen kocama hasrettim.
Bugün Aras'ın yanına gidip onu mahvedecektim. Gözlerimi ovalayıp yataktan kalktım. Ateş uyanmış ayağıyla oynuyordu. Onu kucagıma aldım.
"Günaydın yakısıklı oğlum." diye mırıldandım.
Acıktıgı belliydi,elini emmeye başlamıştı. Yataga oturup Ateş'i emzirmeye basladım.
Uzun bir süre emdikten sonra yatağa yatırdım onu. Üzerine
Bir tsort ve gri esoftman giydirdim. Minicikti esyaları,aynı kendisi gibi. Oğlumun mis kokan saclarına öpücük kondurdum. Bugün Fatma gelecekti Ateş'e bakmaya,o geldikten sonra cıkacaktım.
Uraz'ın telefonundan Aras'ın numarasını aldım ve aradım. Telefon'u cok gecmeden actı.
"Alo?"
"Ben Mira." dedim sert cıkmasına özen gösterdiğim sesimle,ama bitkindi yine güclü olmak icin cabalıyordum ama yapamıyordum.
"Efendim Mira?"
"Bulusacagız."
"İstanbula dönmeliyim."
"Sana bulusacagız dedim!" diye bagırdım.
"Tamam sakin ol."
"Midyattaki tepeye gel. Hemen!" diyip telefonu kapadım. Midyattaki tepe sessiz sakindi,kimseler ugramazdı.
Odaya Fatma girince gözlerimi ona diktim. Onunda benden aşagı kalır yanı yoktu. Yüzü solgundu,göz altındaki halkalar oldukca belirgindi. Ona bakınca kendimi görmüstüm.
Ates'i görünce gülümsemeye calıstı.
"Ateş ağam,ne kadarda yakısıklı bugün."
"Herzamanki hali halası." dedim "ben çıkıyorum,yorarsa seni beni ara hemen gelirim."
"Sacmalama yenge 2 haftalik cocuk beni niye yorsun."
Tebessüm ettim. Cok gecmeden odadan cıktım. İzbandutlardan arabamı istedim iki dakika gecmeden arabam geldi.
İzbandutlara "Fatma'ya sormadan kimseyi almayın." diyip arabama bindim ve midyattaki tepeye sürdüm.Aras oradaydı. Sinirle arabadan indim ve yüzüne okkalı bir tokat indirdim. Yüzü hemen kızarmıstı,beter olsun!
"Sen benim kocamı nasıl vurdurursun!" duye haykırdım.
Sesim yankı yapmıstı.
Aras oldukca sakindi. Bu sinirlerimi bozuyordu.
"Ben yapmadım,sana yemin ederimki ben yapmadım. Senin üzüleceğini bile bile böyle birşey yapmam." dedi. Söylediği mantıklı gelmişti. Ben kendimi hırpaladıgım icin beni Uraz'a kendi elleriyle vermisti.
"Kim yaptı o zaman kim!" diye bagırdım gine.
Aras elini şakaklarına bastırdı.
"Bende arıyorum,bunu yapanı bulursam sana yasattıklarının bedelini ödeteceğim."
Telefonumun melodisi arasın sözlerini kesti.
Arayan kişiye baktıgımda kuzeydi.
"Efendim kuzey?"
"Yenge koş yenge. Uraz uyandı seni sayıklıyor."
Dudaklarımın unuttuğu gülümseme tekrardan yüzümde yeşerdi.
"Hemen geliyorum." diyerek telefonu kapadım.
"Uraz uyandı gitmeliyim." diyip arabama bindim hemen motoru calıstırdım ve hastaneye sürdüm.
Hâlâ gülümsüyordum. Uraz uyanmıştı sonunda ve beni bekliyordu. Bebeğimizidemi götürsem diye düsündüm birden ama hastalanabilirdi eve gidince görse daha iyiydi.
Kısa bir yolculuktan sonra hastaneye vardım arabamı park edip,kosarak hastaneye girdim. Urazın kaldıgı odanın katına cıktım. Odası koridorun sonundaydı. Kosarak koridorun solundaki odaya girdim.
Boran baba,Sevda anne,Kuzey,elvan,Şivan ağa, Buke,Buke'nin annesi hepsi buradaydı.
Uraz beni görünce gülümsedi. Yanına gittiğimde ona doğru eğildim,bana sarıldı. Hasret kaldıgım bu koku burnuma ilişince burun direklerim sızladı. Uraz alnıma bir buse kondurup benden ayrıldı. Doğrulduğumda Buke ve annesi bana ters ters bakıyordu.
Uraz "kuzey git islemleri yaptırda evime gideyim,oğlumu özledim." dedi.
Kuzey "tamam." diyip odadan ayrıldı.
Gülümseyerek "Oğlumuzda seni özledi." dedim.
Uraz "ya sen?" diye fısıldadı. "Sende özledinmi?"
Etraftaki kalabalıga baktım. Birazcık utanmıştım aslında ama uraz benden cevap bekliyordu.
Kafamı onaylar gibi salladım.
"Çok." diye ekledim.
Boran baba "Gelin sen oğlanla uğraşıyorsun zaten,Fatma sizde kalsın. Oğlanla o ilgilenir sende kocanı kollarsın." dedi.
"Olur baba." dedim gülümseyerek.
Boran baba "Yarın amerikanmıdır nedir oradan poyraz gelecek oğul,abimde kalacagım diye tutturdu."
Abimmi? Suan kafam iyice karısmıstı.
"Poyraz gibi kardesim yoktur benim,gelmesin evime." dedi uraz bitkin sesiyle.
"Uraz..." dedim.
O sırada iceri kuzey girdi.
"Hadi bakalım süpermen Uraz, eve gitme vaktin geldi."
Uraz homurdanarak bisey söyledi. Kalkmaya calısırken Ben ve Kuzey ona destek olduk. Acıyla yüzünü buruşturdu. Hastane odasından cıkarken Uraz kolunu benim boynumdan cekti. Bana yük olmak istemiyordu,belliydi.
Hastaneden cıktığımızda birsürü koruma urazın etrafına doluştu.
"Gecmiş olsun ağam."
"Allah sizi,ailenize bagısladı ağam."
Uraz iyi dilekleri aldıktan sonra,Kuzey onu benim arabama bindirdi.
Bende sürücü koltuğuna yerleştim ve arabayı çalıştırdım.Evin yoluna saparken bir yandanda düşünüyordum. Aras değilse kim vurmuştu Uraz'ı?
Neden böyle birşey yaptılar durup dururken,yada planlıydı. Bu konuda aklım tamamen duruyordu.
Otuz dakika sonra konaga geldigimizde Uraz yine sabrına yenilip arabadan indi. Yüzünü buruşturduğunu görebiliyordum.
Arabadan indim ve kosarak yanına gittim.
"Sabırsızlık senin ikinci ismin olmalıydı." diye homurdandım. Uraz cevap vermedi.
Konaga girdigimizde ayşe teyze Uraz'ı görünce elini öpmek istedi ama uraz hemen elini cekti.
"Sen benim büyüğümsün olurmu öyle sey?" Uraz ayşe teyzenin elini alıp öptü ardından alnına koydu.
Ayse teyze "Hosgeldiniz Uraz ağam. Yemeği odanıza hazır edecegim." dedi.
"Tamam." dedim gülümseyerek.
Uraz'ı odaya cıkardıgımda direk Ateş'in yanına gitti.
"Benim yakışıklı oğlum." diye mırıldandı.
"Sen uzan." dedim Uraz'a. Uraz dedigimi yapıp yataga uzandı. Ateşi kucagıma alıp ortamıza koydum.
Uraz oğlumuza biraz daha sokuldu. Dudaklarını kafasına bastırdı ardından geri cekildi. Ates'in kücük elini tuttum,Uraz'da bosta kalan elini tuttu.
"Ben sizin sesinizi duydum Mira." diye fısıldadı. "Ateşin ağlayışı,senin haykırışların. Ben sizin için hayata tutundum. Siz benim yaşam kaynağımsınız ben ikiniz olmadan yapamam,sende yapamazsın bensiz,oğlumuzda. Biz birbirimizin yaşam kaynağıyız,birbirimizden asla kopamayız."

YOU ARE READING
GÜZELİM
General FictionMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...