on brûlera
en enfer, mon ange [short story ; 05.23] tw : sang, mort
les étés étaient chauds à cuba, et les vagues s'écrasaient sur les rochers en même temps que tes lèvres sur les miennes. [short story ; 02.23]
on üçünde gibi gösteren bu kız bir avuç dolusu bozuk para ve yağmur damlalarıyla ıslanmış kirpikleriyle bir seri katilin kapısına, benim kapıma dikildiğinde dışarıda fırtına esip gürlüyor.
kim heejin üstlenmek zorunda bırakıldığı yeni davanın ve müvekkilinin onun devrimi olacağını bilemez. ゃ bir avuç kül, külün ardına gömülü köz parçaları ve madenci eleklerinde toprağa karışmış bakır teller gibi kestane renkli saçlarının arasındaki kızıl teller. her kadının içinde bir devrim arzusu vardır diye düşünürd...