"Her insan içindeki karanlığın vampiri'dir. Eğer onu benimseyip, besler ise muazzam ilhamın meyveleri serpilir. Aksi halde tükenecek olan kendisidir." Tanrının insanları cennetten kovmasıyla birlikte, bilinmezliğe doğru yolculukları başlamıştı. Ancak melekler onlara ipuçları bırakmıştı. Tıpkı okuyacak üzere olduğunuz...
"Bir kalp almalıyım senden, vereceklerim için..." Gözlerimin önünde uçuşan ışıklar gittikçe solarken bu sesleri duyuyordum. Konuşmak için verdiğim bütün çabalarım boşunaydı, bırakın ağzımın kıpırdamasını bedenimde tek bir hücre bile artık benim kontrolümde değildi. Işık soldu, yaşadığım korkunç ızdırap sona eriyordu...
Benim adım Lunabelle Elaine Beldrakon. Aylar önce sıradan bir hayatı olan basit bir avcıydım. Kimseyi öldürmemiştim, kendimden nefret etmemiştim. Yüzlerinin hatıraları şimdi solmaya başlayan bir ailem, dostlarım vardı. Onlardan biri tarafından ihanete uğradım. Ne kadar zaman önce olduğunu kestiremediğim bir süre önce...
Lunabelle Elaine sıradan bir avcıydı, ta ki bir saldırı ve kehanet hayatını altüst edene kadar. Solaris Blaze ise özgür ruhuna sahip çıkmaya çalışıyordu, onunla tanışana dek... Altın ipliklerle birbirine bağlı iki kader: Solaris Blaze ve Lunabelle Elaine. Onlar bir araya geldiğinde, denge değişecek, taşlar yerinden o...
Taşlar, yalnızca çok güçlü cadıların bildiği bir büyüyle bir araya gelebiliyor ya da ayrılabiliyordu. Samira, taşların korunması için kendi ve iki yardımcısından başka kimseye güvenemezdi. Zafiranlar uzun zaman önce oraya kapatılmışlardı. Onları kapatan Samira değil, başka bir nariandı. Tanrı biliyor bu isimsiz narian...