Varislerin Oyunu (Wisteria 1)
24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu. Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır. Kaçış yok. Teslim olmak yok. Oyuna hazır mısınız?
24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu. Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır. Kaçış yok. Teslim olmak yok. Oyuna hazır mısınız?
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...
Şiir nedir? Kelimelerin arasında oynanan saklambaç. Ruhumuzu kırbaçlayan baskılanmış duygulardan uzaklaşıp kelimelerle verilen savaş. Bir kaçış rampası. Kim nerden bakıyorsa odur. En çok da sessizliktir şiir...
İlk kez dans kursunda gördüler birbirlerini. Adam kızın elinden tuttu ve dansa kaldırdı. Müziğin ritmi her arttığında ikisininde kalp atışları bir o kadar artıyordu. Müzik bitip birbirlerinden ayrıldıkları an o boşluk hissi sarmıştı etraflarını. Bu birbirlerine karşı derinden hissedilen o hissin adı neydi? Bu hikaye...
Bir kız düşünün bu kıza sevgi değil sevgisizliğin, yarayı sarmayı değil yarayı daha da kanatmanın ne demek olduğu öğretilen bir kız. Hala hayata karşı umudu olan kızın bu umudu kesilecekken biri gelip kıza öğretilmeyen bütün şeyleri oğretebilir mi? Sevginin iyileştirici gücü bu hikayede sizi bulsun... Bu hikaye Yaral...
Gücümün son damlasıyla onu aradım,Barçın'ı. Telefondaki telesekreter aynen şöyle dedi,"Cevapsız Çağrı"Tam o an gözlerim kapanmaya başladı.Dudaklarımın arasından yalnızca iki kelime on dört harf çıktı."Bebeğim,bebeğim"diyebildim.Sonrası bir daha asla gün ışığın bürünemeyecek bir karanlık...