22'

Gökyüzünde kurulmuş orkestra, ölümün senfonisini uğulduyordu. Orkestra şefi, avuçlarına sığdırdığı batonu boşlukta yılgınca gezdiriyor ve havada acının kanlı portresini resmediyordu.
Görüyor musunuz?

Yayları bir cani tarafından koparılmış çellonun sesi, düşüncelerim tarafından terk edilen zihnimde yükselip, hemen arkasından yankısını bırakıyordu. Avcuma yerleştirdiğim kalemin haznesine doluşuyor, kader çizgilerimden feveran eden kanlar. Geceydi. Belki de değildi, bilmiyorum. Gözbebeklerime düşen safi karanlık, harelerimi kemiriyor. Küstah kelimelerin parmak izi, dizlerimin üzerine kapaklanan; örselenmiş, beyaz kağıdın üzerine devriliyordu. Var olmayan bir dilde can bulan kelimeler bir araya gelerek kulakları tırmalayan bir melodiye hayat vaat ediyordu. Dudaklarımın arasına mıhlanan, nakaratı olmayan bir şarkıyı mırıldanıyordum, üzerinde kirli parmakların yılgınca gezindiği aciz ruhuma.

Burası, düşüncelerimi kefene sarmadan gömdüğüm, zihnimin mezarlığı.
Altında ceset olmayan, mezar taşlarının pürüzlü zemininden kanlar süzülüyordu. Bu kanlar, mezar taşlarının üzerine özenle işlenmiş isimlerin ruhu çekilmiş bedenlerinden boşalıyordu.

Gecenin en olmadık saatinde zihnime uğrunca konuk olan düşüncelerimi de alıp bedenim ile ruhum arasındaki ilmekleri bir an bile tereddüt etmeden tutuşturdum.

Ant olsun ki bir gün, tutsağı olduğum zihnimi terk edeceğim.
Benim kaçışım burada başladı.

instagram: https://www.instagram.com/radmilnadan/
https://www.instagram.com/radmilna/

©Tüm hakları saklıdır
  • JoinedAugust 19, 2019

Following


Story by Kübra
Yanık İpler ve Yaralı Düğümler by radmilna
Yanık İpler ve Yaralı Düğümler
Gün ışığından sürgün edilmiştim, Ben de karanlığa sığındım. Avazı bastırılmıştı çığlığımın, Ben de sessizliğe...
ranking #427 in uçurum See all rankings