Ruhum-Okyanus

bi cenaze evinde helva kavururken kimseler görmeden yanağım öpülmüş ve ben hıçkıra hıçkıra ağlarken aniden gülümsemişim ve utançla yüzümü silmişim gibi hissediyorum. sen onca derdin tasanın arasında durup çaya limon sıkmak gibisin. sen ağlamaktan helak olmuş bi çoçuğun akan burnunu silerken ona komiklikler yapmak gibisin. biliyorum dünya çok kötü bir yer ve hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor, biliyorum bu mahalle yanıyor, ama sabah küllerin arasından da olsa hep aynı saatte tanesi bir buçuk liradan ama laf yaparsa ağzın ikisi iki liradan geçen pamuk şekerci gibisin. zaten hangi mahalle yanmıyor ki biz sönmeyelim.

Ruhum-Okyanus

bi cenaze evinde helva kavururken kimseler görmeden yanağım öpülmüş ve ben hıçkıra hıçkıra ağlarken aniden gülümsemişim ve utançla yüzümü silmişim gibi hissediyorum. sen onca derdin tasanın arasında durup çaya limon sıkmak gibisin. sen ağlamaktan helak olmuş bi çoçuğun akan burnunu silerken ona komiklikler yapmak gibisin. biliyorum dünya çok kötü bir yer ve hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor, biliyorum bu mahalle yanıyor, ama sabah küllerin arasından da olsa hep aynı saatte tanesi bir buçuk liradan ama laf yaparsa ağzın ikisi iki liradan geçen pamuk şekerci gibisin. zaten hangi mahalle yanmıyor ki biz sönmeyelim.

Ruhum-Okyanus

normalde kırgınsam kızgın hırçın bir kız olurum. çünkü onarılmaya hazırımdır ve bunun uzun sürmesi gereksizdir. bir an önce gönlüm alınsın olsun bitsindir. şimdi kızgın değilim. hiç gergin değilim. zira ne olsa olmayacak. 

Ruhum-Okyanus

“En küçük bir sığınağı, başını sokacak bir yeri yok. İşte bu nedenle, bizim korunduğumuz her şeyle o burun buruna. Tıpkı giyiniklerin arasında çıplak gibi. Söylediği, olduğu ve yaşadığı hiçbir şey gerçek bile değil. Esasen, ona hayatı sürdürme konusunda yardımcı olabilecek bütün malzemeden yoksun, sınırlı bir varoluş bu; güzellikte ya da sefalette, fark etmez. Üstelik çilekeşliği kahramanlıktan alabildiğine uzak - ve işte tam da bu nedenle bir o kadar büyük ve yüce. Her “kahramanlık”, yalan ve korkaklıktır. O ise, çilekeşliğini amaca giden yolda araç olarak kullanan bir insan değil, korkunç öngörüsü, saflığı ve uzlaşma konusundaki yeteneksizliğiyle çilekeşliğe mahkûm edilmiş bir insan…”

Ruhum-Okyanus

Milena'nın, Max Brod'a yazdığı mektuplardan
Reply