Asrinkizi

Kayboluşa açılan yerde tüm sokakları ezbere biliyor gibiyim. Her köşesini defalarca gezdiğim yolların kaldırım taşlarını sayıyorum gözlerim kapalı. İşte 315, 316, 317... gözlerimi açıyorum, bir uçurum. Yalnız kendimi aşağı bırakmaya kalksam bulutlar tutacak bedenimi. Öylesine düşürmek istemiyorlar çünkü. Beni yağdırmak istiyorlar. Ruhumu damlalarına katarken boğazıma dizilen taşları tek tek yağdırmak istiyor her biri. Çaresiz baş sallıyorum. Ne takatim var ne kelimelerim. Sudan damlalara birkaç tanede ben ekleyiveririm diyorum yaşlarımdan, fena mı? Beni tutacaklarından emin bir adım atıyorum boşluğa. Düştüğümü hissediyorum. Tuhaf geliyor. Açmıyorum gözlerimi. Bir şeyler ters. Şimdi diyorum, şimdi yumuşak bir şeyler tutacak bedenimi. Tutmuyor. Öyle sert, öyle acı ki tenimin değdiği yer, yağmurlar dahi acıyor halime. Reddediyorlar yağmayı. Gözlerim henüz açılmadı. Çakıldığım yeri yokluyor parmak uçlarım. Bir şeyler batıyor, yırtıyor ve kanatıyor.

Asrinkizi

Kayboluşa açılan yerde tüm sokakları ezbere biliyor gibiyim. Her köşesini defalarca gezdiğim yolların kaldırım taşlarını sayıyorum gözlerim kapalı. İşte 315, 316, 317... gözlerimi açıyorum, bir uçurum. Yalnız kendimi aşağı bırakmaya kalksam bulutlar tutacak bedenimi. Öylesine düşürmek istemiyorlar çünkü. Beni yağdırmak istiyorlar. Ruhumu damlalarına katarken boğazıma dizilen taşları tek tek yağdırmak istiyor her biri. Çaresiz baş sallıyorum. Ne takatim var ne kelimelerim. Sudan damlalara birkaç tanede ben ekleyiveririm diyorum yaşlarımdan, fena mı? Beni tutacaklarından emin bir adım atıyorum boşluğa. Düştüğümü hissediyorum. Tuhaf geliyor. Açmıyorum gözlerimi. Bir şeyler ters. Şimdi diyorum, şimdi yumuşak bir şeyler tutacak bedenimi. Tutmuyor. Öyle sert, öyle acı ki tenimin değdiği yer, yağmurlar dahi acıyor halime. Reddediyorlar yağmayı. Gözlerim henüz açılmadı. Çakıldığım yeri yokluyor parmak uçlarım. Bir şeyler batıyor, yırtıyor ve kanatıyor.

Asrinkizi

zişân, kurumuş güle su verilmez güzelim, gelmeyeceğini bildiğinin ardından su dökülmez. kimse sevdasından ölmez. boşa kürek çekilmez, boğulmaktan korktuğun gözlere bakılmaz, yokluğa mektup yazılmaz.

kaIembaz

ben yokluga mektup yazılır ama, bazen orada olmayan birine de el uzatılır, aklında hayal de edilir, yemek yemeden önce ona da bir tabak, bir çatal bıçak konur. seni zaten bıçaklamıştır o fakat yine de sen, onun için bir bıçak koymayı ihmal etmezsin.
Reply

Asrinkizi

Ben ki aşkına düçâr olmuş bir seyyahım, kalbim çöl olmuş da, her kelamını bir damla rahmet bilmişim. ne zaman ki hatıran geçse aklımdan, ruhum bir serinliğe bürünür. ellerini tutmadım belki ama hayalin avuçlarımda, bir dua gibi. ne vakit gece bastırsa, hayalin yıldız yıldız dökülür yüreğime. ey aşkın en güzel tanımı, senin varlığını anlatmak için kelimeler kifayetsiz, susmak daha derin bir ifade olur belki. fakat ben, bu yangını içimde tutamam. gözlerim her yerde seni ararken, kalbim çoktan sana sığınmış. bil ki, bu gönül seni bir sır gibi saklar; ama her bakışımda, ama her bakışımda, adını sessizce haykırır.

kaIembaz

(gözlerinde bir ışık gördüm, aşkın işigi degildi)
Reply

Asrinkizi

Bir balkon köşesi soğukluğu var içimde, aldığım bir fincan çayın soğuyuşu gibi. Yorgunum biraz, dert keder her neyse ondan işte. Göz altlarım biraz çökmüş, bi ev ararken yorulmuş. Bulamamış kalmış, geçmiş balkon köşesine.

Asrinkizi

Benim canımı ayakların altına alıp ezmedin belki ama sözlerin bir bıçak misali göğsüme saplanıp yuva yaptı orada. Ben karşında çığlık çığlığa kalırken ve çığlıklarımı yedi düvel duyarken senin kılın kıpırdamadı. Ben canımı serdim önüne. Bak, dedim. benim canım yanmıyor benim canım yerinden sökülüyor, dedim. duydun. duymadın da ondan geçip gittin demeyi ne çok dilerdim oysa. ama sen duydun ve geçip gittin. benim acımı göğsüne saklamayı değil ateşlere salmaya gittin. ardından çarptığın kapının sesine kulaklarım hep aşinaydı aslında. ama neden ruhum yanıyor şimdi. neden boğazımda hıçkırıklarım diziliyor. söylesene. neden sözlerini boğazıma bir el misali sarıp nefessiz bıraktın beni..

Asrinkizi

@hadiyanalim  izmaritler bir dağ oluştursa da acısı geçmez.
Reply

iyineyetbitti-_

@Asrinkizi  yakalım birer sigara daha sigarayla akla gelen izmaritle ayagmuzin altinda ezeriz gider 
Reply

Asrinkizi

Bana düşman kesilmiş ellerimle daha kaç kapıyı zorlarım bilmiyorum. sadece şu var; çok yorgunum. üzerine konuşulacak gibi değil. iki gülüp beş ağlıyorum ama çare bu da değil. farkındayım ben. her şeyin farkındayım. senin farkında olmadığın, farkında olmakla yükümlü olmadıklarınla bile. bu farkındalıklar bana ağır hasta hapları içiriyor, krizden krize sokuyor. gecenin üçüyle öğlenin on biri arasında fark bulamaz oldum ben. hep karanlık nasıl olabilir bir ev, bir oda, dört duvar. merak ettiğim o kadar çok şey var ki. cümleler kafamdan uçuyor, ne diyeceğimi hatırlamakta güçlük çekiyorum. oysa sana anlatacaklarım ne kadar da birikmişti. kafam karışık, zihnim bulanık. buğulu bir camın ardından bakmaya başladım hayata. kelimelerin yerini dolduracak yeni zarar ziyanlar keşfettim. üç kağıt kesiğiyle hayata bilendim. ortalık burada fena karışık. yer yerinden oynuyor. bazen bazı şeyler oluyor, kalbim varlığını sancıyla hatırlatıyor. çok yoruldum ve bu yorgunluk geçecek gibi gözükmüyor.

Asrinkizi

Gitmiyoruz hiçbir yere. Daha yağmur altında dans etmedik, daha birlikte yemek yapmadık, birlikte kedi sevmedik; daha birbirimize doymadık, doyasıya öpemedik. Yatmadın daha göğsümde, ağlamadım daha omzunda.

Asrinkizi

Ben senin resmine değil de sana âşık olsaydım o zaman ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme, belki de alay edecektin sevgimle… Halbuki resmin bana dostça bakıyor, iyilikle bakıyor ve ebediyen bakacak. Hayır! Benimle resminin arasına girme. İstemiyorum seni! Ben senin yalnız resmine aşığım.