Description
Birbirinden ölümüne nefret eden ama aynı zamanda birbirlerine ihtiyaçları olan iki ölümlü beden. Ruhları bazen onlardan habersiz buluşur, onların kendi zihinleri ile yapamadıkları sevgiyi o ruhlar birbirbirlerine gösterirlerdi. Ne farkederdi ki , bir zaman sonra onlar artık bir yarısı olmadan asla yapamaz duruma gelmişlerdi. Diğer yarılarını paylaştıkları kalpleri buna katiyen izin vermezdi. Peki daha sonra neler olacaktı. Kendi iç seslerine bile itiraf etmekten kaçındıkları o aşkı, birbirlerine nasıl dillendireceklerdi. İkisi bir olabilir miydi yoksa bu kader çıkmazından uçuruma yuvarlanan yaralı sevda külleri gibi savrulacaklar mıydı? ### Eylül kırık kapli bir papatya, Savaş herşeye rağmen acılarını unutup yeniden doğan bir adam. Birbirlerinin yaralarını sarmaya çalışan iki kanatsız ruh. Elini kalbinin üzerine koyarken gözlerini yumdu." Burası sana ait Savaş" . Elini usulca benim kalbime getirip gözlerime baktı. " Ama burası baştan beri bana ait Sevgilim " diye kalbime yazdı sanki. Doğru söylüyordu. Bu küçük bedenli kız; herşeyiyle bana aitti. Ellerini tutup göğsüme sertçe yasladım. " Kalplerimiz sonsuza dek ayrılmayacak küçük kalpli kız çocuğu." ***