Varolamamak.

Tutunamayan avuçlarımdandı yaşayışlarım. Kayıp giden herşeyi bir yıldıza bağladım. Olur da ip koparda geri dönerler diye. Olmadı. Çok sıkı bağlamışım birbirlerine. Hiç 50 santigrat derecede vodka içtiniz mi diye sormaz kimse size. Hangi salak becerebilir ki. Bile bile yanmayı? Peki bile bile niye adım atarız ki dikenli papatyaya? Dikenli papatya mı dedi birisi. Anlıyorum delirdiğinizi. Yürüyemedik dar yollarda düz. Düz değilde çizgiler. Siyah yazılarda zaten rengarenk olurdu herzaman. Neden? Babam yüzünden mi yoksa maddeler mi desem kesin bu şizofreni müptesi dersiniz. Memnun olurum bende karayahni. Sigaralar hiç bi zaman küllüğüme yetmedi. Çünkü küllük sigaraların altına yatmak içindi. Peki ya sigara? Memnun muydu acaba küllüğümden. Bilseydim ya değiştirirdim yada kollarımda söndürmeye devam ederdim. Olur da beni de severde tenimde sönmeyi sever. Ama napsın beni küllük varken. Oysa ki bağlıydım ben onlara. Hatta bazen kendimi kandırabilmek için içine çiğdem içi koyardım. Kokusuda mangal gibi kokardı. Mangal mı dedi birisi? Söyleme söyleme ondan bile haz alamaz hale geldik. Mangaldan mı? Manyak mısın mangaldan haz alınmaz mı? Ya aldığın haz değilse? Ne öyleyse? Rakının yanında değilse ihtiyaç olarak görürüm. Ya rakı mangalın yanındaysa? Şalgamdan haz almayı dene ozaman. Olmaz mı? Olmazmı. Sen rakı masasına aşıkken hiç düşündün mü bütün gece bütün yükleri yüklenen masayı. Hem tabaklar çanaklar hemde dertlerimizi taşır oldu. Peki ya o memnun mu bizim dertlerimizi de yüklenmeye. Ben masa olsam şikayet etmek yerine gizliden şarkıları istediğim gibi açardım be. Olmaz mı? Pekala öyle olsun bende laf etmem nede olsa benim ortak olmamı istemişler der bi sigara yakarım. NE! Sigarada mı yakamıcam. Masa olmasam olur mu? Sandalyede olmaz be. Sandalye olmamamıza rağmen çok göt görmedik mi. Soru değildi ki bu ne soru işareti? Neyse N