Description
(Kapak için teşekkürler: Dimpledgirll) İMKANSIZ MASALLARIN SESSİZ PRENSESİ... Birlikte büyümüş iki kuzen aynı üniversiteye gidip aynı evde kalırsa ne olur? Maceralarının boyutu hangi kategoriye girer? Asi kız aslında utangaçsa kim ne yapmalı? Deli çocuk kardeşi gibi sevdiği kuzeninin daha fazla yara almasını kabullenemiyorsa ikinci şansın ne gereği var? Geçmiş sence ne derecede bu hikayeyi etkileyebilir? Ufak ufak okuyun, sonra kocaman kocaman kahkaha atarız =) iyi okumalar ... **** "Peki sessiz prenses. İstediğin gibi olsun, bu oyunu sessiz oynayalım. Bu tiyatro bizim ilk sessiz tiyatromuz olsun."dedi gözlerime bakarak. Ve bir adım daha geldi korku dolu gözlerle yanıma. "Bu bir sessiz film, bu bir pandomim, bu sağırların öyküsü, kalpsizlerin, acımasızların... Bunları biliyorum. Çünkü bu senin öykün. Lakin bana söyle veya hala sessiz kalmakta ısrarcıysan göster. Korkuyorum sessiz prenses. Yüz yıl uyuyan prenses uyandı, yedi cüceler külkedisinden zehri attı, shrek fiona'yı ejdarhadan kurtardı ama sen hala sessizsin. Konuş benimle prenses, yoksa bu prens ebediyen hayatından çıkmaya mahkum kalacak." Dolan gözlerimi ona çevirdim. Umut, ne kadar da acı bir gerçekti, ne kadar da acımasız bir ilaç. Hadi prens, konuş benimle. Sessizliğime inat konuş, pes etme. Titreyen sesimle konuştum. "Hatırlıyor musun basket sahasında ne demiştin bana?" Konuşmuştum. Gözlerini umutla bana çevirdi. İşte o acı ilaç. "Avaz avaz konuştuğumu söylememe rağmen avaz avaz sustuğumu söylemiştin bana. Şimdi prens, neyi göstermeliyim sana? Ne istiyorsun bu yaralı ceylandan?" "Sadece..." ***
KAŞINTI TANITIM
