Description
Elimde ki çay fincanını yavaşça masaya bıraktım. Gözlerimi yakışıklı nişanlımın gözlerine diktim ve meleklere taş çıkartacak şekilde gülümsedim. "Ayrılalım." Duygusuz, umursamaz ve benden iğrendiğini açıkça belli eden gözleri şaşkınlıkla açıldı. Bense hala gülümsüyordum. "Bu da nereden çıktı şimdi? Şakanın sırası değil. Eğer yine ilgi çekmek için yapıyorsan-" "şaka veya ilgi ile alakalı değil, sadece nişanı bozmak istiyorum." Yüzümde ki gülümsemeye rağmen sesim oldukça soğuk çıkmıştı. kaşlarını çatmış ciddi olup olmadığımı düşünüyordu. Biraz sustu, derin nefes aldı ve tekrar konuştu." Neden?" Açıkçası bu soruyla biraz afalladım. Beni sevmediğinden direkt kabul eder diye nedenini düşünmemiştim. Kafamı yana yatırdım ve 'sevgili' nişanlımı süzdüm."Hmm.." Gözlerimiz tekrar buluştuğunda konuştum. "Ben olgun erkeklerden hoşlanıyorum." Bu onu daha çok şaşırtmıştı. *** Düşmanı tarafından kalbinden vurulan Julia 'pişmanlığım yok' diye düşünür. Ancak hemen ardından "Emin misin?" diye bir ses duyar ve bambaşka bir dünyaya reenkarne olur. O artık ölmeden önce okuduğu bir kitabın içinde, kendisine en çok benzettiği karakter olan Evelyn'dir. Kötü olarak anılan ve kendisine yapılan her şeyin intikamını alan Julia, Evelyn olduktan sonra kendine yeni fakat karanlık bir amaç bulur. Bu büyülü dünyada hiç bir gücü olmayan Evelyn, sadece zekasını ve kitaptan az çok hatırladığı şeylerle ne kadar ileri gidebilir? Onu o bedene sokan kimdir? Ve en önemlisi julia'nın pişmanlığı nedir?
1-Ölüm
