Description
Ruhlarımız o kamp ateşinin içinde cayır cayır yanmaya mahkumdu. Bizi çocukken ayıran hayatın yarattığı kamp ateşine el ele düşmüştük biz. Küçükken. Daha çok küçükken yanmaya başladık. Aşk bizi ele geçirdiğinde çok küçüktük. Hayat bizi ayırdığında daha çocuktuk. Yılların ardından birleştiğimiz yer mahküm olduğumuz başka bir yerdi. İki hapisane birleşti ve yanmaya mahküm olduğumuz kamp ateşini aşk ateşine çevirdi. Hayat hiç ummadığımız bir an. Ummadığımız bir zamanda yüzümüze gülmüştü. Ellerimizde ipler vardı. Bu iplerin üstüne benzin döküp ateşe verebilirdik. Ya da hayatlarımızı bağlayıp kuklaları yönetirdik. Seçim bizimdi. Yapacağımız seçimler dünyayı ateşe verip kasıp kavurabilirdi. Öte yandan ateşi söndürüp birbirimize kavuşmamızı sağlayabilirdi.