Description
Uyurken ifadesi ne kadar değişiyordu. Koyu kahve, uzaktan bakıldığında gözbebeklerinin seçilemediğinden siyah gibi görünen irisleyle zıt düşen bembeyaz göz aklarının belirginleştirdiği gözleri, adamın yüzünde en çok dikkat çeken yerdi şüphesiz. Göz kenarları neredeyse her zaman hafifçe kısılıp muzipçe bakmasa, geriye derin hatta belki yaralı keskin bakışlarıyla güçlenmiş bir ifadesi kalabilirdi. Bu ifadeyi akşam görmüştü. İlk kez bu ifadeyle hislerini açmıştı Asya'ya. Belki de dediği gibi mütemadiyen gülen gözleri; yüzüne hiçbir şeyi ciddiye alınacak kadar önemsemediğini düşündüren bir ifade katan, her kelimesinde inip kalkan kaşları; dişlerini gösterecek kadar güldüğünde ise, insana bir mucizeyle karşılaşmış gibi hissettiren, doyumsuz bir manzara sunan yüzü; hiç yara almamış, incinmemiş, geri çevrilmemiş hep sevilmiş gibi duran kusursuz güzelliği ustalıkla taşıdığı bir maskeden ibaretti. Şimdi kapalı gözlerinin yanında hafifçe belli olan çizgilere, dinginlikle inmiş kaşlarına, üst dudağının ve ona göre daha dolgun duran ve görünmez bir iple ortasından çekiştirilmiş gibi iki boğum halini almış alt dudağının kusursuz bir şekilde bir birine kapanmasına bakarken ifadesinin neredeyse şeffaflaştığını, adamın kabuğunun altında usul usul kanadığını gördü Asya.