❇ KÂBUS ❇

Degros eski bir savaşçı ve sürgün edilmiş bir prenstir. Henüz küçük bir çocukken sabah akşam dinlemeksizin ülkenin dört bir yanından gelen kılıç ustaları tarafından eğitilmiş ve bir gün sarayın derinliklerinde saklı olan laneti serbest bırakarak bilgelerin bunu fark etmesiylede sürgün yemiştir. Eline kılıç almayacağına yemin etmiş bir savaşçı.

Halk her şeyden habersiz hayatlarına devam ederken Gramlien Sarayı'nın duvarlarında ki hikâyeleri birer efsaneymiş gibi konuşuyorlardı. Günler süren eğlenceler, rengarenk pazar yerleri ve dünyanın en iyi şaraplarıyla Gramlien bir cennetti. Tüm bunların gölgesinde saraya hapsedilmiş kara büyünün içindeki ruh Ölüm Yıldızının sahibi tarafından kurtarılmayı bekliyordu. Degros bu kılıcın sahibi ve seçilmiş olandı. Mahzenlerde gezinirken onu çağıran sesi takip edip kara büyüyü buldu ve laneti serbest bıraktığında iblis yeniden dirildi. Bilgeler tarafından kara büyü yeniden Ruh Taşı'na hapsedildi ama Degros'ta artık bu lanetin bir parçasıydı. Gereği infaz olmasına karşın kral oğluna bunu reva göremedi ve bir daha eline kılıç almayacağına yemin ettikten sonra onu sürgüne gönderdi. Folds ise eski bir simyacı ve Degros'un çocukluk arkadaşıydı. Babasının vefatı sonrası yadigar kalan hanın başına geçmek için şehre veda ederken Degros'a da yoldaş oldu.

Eski hayatından geriye yalnızca atı Bordhwine ve Folds'un onun için saraydan yürüttüğü yadigâr kılıcı Ölüm Yıldızı kalmıştı. Bir gün yeminini bozup, kılıcını kuşanıcak ve lanet açığa çıkacaktı. Gramlien karanlığa bürünürken Degros taşın içindeki ruhu kurtamanın ve iblisi yok etmenin yollarını arayacaktı.