Description
Kafamın içinde binlerce düşünce ordan oraya savruluyordu. O kimdi? Kim olacak polis işte diye düşündüm ama sebebini anlamadığım bir şekilde beni huzursuz eden bir şey vardı. Bir şey..... adını koyamadığım. Tam da mutlu olacağım artık ben de dediğim zamanda hep bir engeller çıkıyordu karşıma ama bu seferki engel çok başkaydı. Aşamayacağım kadar büyük ve zorlu. Belki de O'nunla olursam engelleri birlikte aşabilirdik. Ama böyle birşey mümkün dahi olamazdı. Hasta adamın söyledikleri Savaş'ı bir hayli sinirlendirecekti ve O'na güvenmediğim için bana oldukça kırılacaktı. O zaman adamın dediklerini kendim araştırıp bulmalıydım ama..bu daha yanlış olurdu. Sevdiğim hatta belki de aşık olduğum adamın arkasından gizli işler çevirmemeliydim. Ama adamın dediklerinin doğruluğunu nasıl anlayabilirdim ki! Sahi, o adam tam olarak ne demişti? Hafızamı zorlayıp hatırlamaya çalıştım. "Eğer... k-kendini biraz... olsun düşünüyorsan O'ndan uzak.... uzak...dur kızım. O...O senin tanıdığın gibi...birisi değil. O...O...aslında. .." Ah! Evet adam tam olarak böyle demişti delirmek üzereydim. Kahretsin ki adam sözlerini bitiremeden sonsuzluğa gitmişti. Aldığı kesik kesik nefeslerin onu çok zorladığı belliydi. Yine de hasta halini düşünmeden beni görmek istemişti ve bana bunları söylemişti. O zaman söyledikleri gerçekten çok önemli şeylerdi. Ama ben... tam da birisine bu kadar güvenmişken kaybetmek istemiyordum. Gözümden birkaç damla daha kendini bırakırken mırıldandım. "Sen kimsin Savaş SARUHAN? Azılı bir katil mi yoksa KALBİMDEKİ YABANCI mısın?" Ada KARAHAN & Savaş SARUHAN Şimâl GÜLER & Alaz SANCAKTAR Kumsal DEMİR & Asrın TUNALI