Description
-1903- "Koş Anna" beynim bana bunu yapmam için emir veriyordu. Yorulmuş bacaklarım her an kopabilirdi. Aldığım nefes akciğerlerimi yakıyordu. Yağmur koşmamı yeterince zorlaştırıyordu. Islak saçımı iterek arkama baktım. Gitmişti. Koşmayı bırakıp bir duvara yaslandım. Nefesimi düzenlemeye çalışıyordum, gitmişti. Peşimdeki herneyse sonunda beni bırakmıştı. 18 yaşında olmama rağmen korkmuştum. Bedenim soğuktan tirtir titriyordu belki de korkudan. Yavaşça ellerimden güç alarak duvardan ayrıldım. Tek amacım sıcacık yatağımda huzurluca uyumaktı. Bir adım atmama kalmadan bir güç beni duvara yapıştırmıştı. Nefes alamıyordum, sırtım nasılda ağrıyordu kahretsin. Karanlıkta bana yaklaşan surata baktım."BABAMDI". Evet kesinlikle babamdı. "Baba" diye fısıldadım sesim çıktığı kadar. Konuşmadı sanki içinde bir savaş vardı. Yavaşça buz gibi olmuş elimi suratına sürttüm, parmaklarımı hissetmiyordum"Benim baba kızın Annabella" o ise tekrardan beni duvara yapıştırdı. Aç gözlerle bana bakıyordu. Gerçekten AÇ. Korkuyla "Baba?"diyebilmiştim. Biraz durdu ve "Affet beni böyle olmak ben istemedim" dedi ve o an boynuma yöneldi. Keskin bir acı vücudumu kapladı ve bir anda yer ayağımın altından kaydı. Çok gençtim, gitmem gereken okullar, yaşanacak anılarım vardı. Daha aşık bile olmamıştım ben. Bir anda bedenimin ıslak zemine yığıldığını hissettim. Ölüyor gibiydim. Belkide ölüyordum. Ama garip bir şey vardı. Sanki canlanıyormuşum gibi, yeniden doğuyormuşum gibi...