Description
#mazlum 1. #gurur 3. "Susalım mı?" Sorduğum soruyla kaşlarını çattı. "Konuşmaya gelmiştuk?" "Susalım Fatih. Bu sefer susalım. Konuşması gerekenler konuşuyor zaten." Kurduğum cümleyle kaşları eski halini aldı. Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş gibiydi. İkimiz de mühürlenmiştik sanki, ne o çekiyordu ne ben. Evet konuşan dilimiz değil gözlerimizdi, kalbimizdi. Onlar yalan söyleyemezdi, onlar kırıp dökmezdi. Benim de daha fazla kırılmaya hiç mecâlim yoktu ya. Fatih belimden tutup bir anda kendine çekince heyecanlanmıştım. Ona bu kadar yakın olmak beni hep heyecanlandırırdı. "Onlar hiç susmadu zaten ya, susmasun da bir ömür. Varsın dilimiz eksik kalsun." Kısık sesle söylediği cümleyle elimi yanağına götürdüm. Yanağını okşamaya başladığım an gözünü kapatmasıyla benim de gözümden bir yaş düşmüştü. Yüreğimin nasıl yandığını gözümden akan suyla göstermeye çalışıyordum. Ey karadeniz, sen şahitsin ya şu an yanan yüreğimize. Senin koca dalgaların bile yetmiyor ya bu ateşi söndürmeye, sığdıramadın ya sevdamızı kendine, hayrını gör karadeniz. Hayrını gör. İkimizin de yüreği bundan sonra sana emanet.