Gamze
6 stories
KALINTI by cerennmelek
KALINTI
cerennmelek
  • Reads 2,668,949
  • Votes 111,584
  • Parts 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofren olmadığını öğrenene kadar. Her şey karanlıktı, kanlıydı, tutkuluydu, acı verici, büyüleyici ve gerçekti. Bu aslında masal kadar inanılmaz ancak kırmızı kadar kızıl, siyah kadar karaydı.
+16 more
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 16,532,427
  • Votes 669,683
  • Parts 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Suç ve Ceza by ClassicsTR
Suç ve Ceza
ClassicsTR
  • Reads 178,479
  • Votes 4,208
  • Parts 41
Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yararı için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir "bit" olarak saydığı tefeci kadını öldürür. Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir olaya cesaret ettiğine kendisini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulamaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde "suç" ve "ceza" kavramlarının derinlemesine tartışıldığı bu romanda; Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar. Suç ve Ceza Dostoyevski'nin Sibirya'daki cezaevinden döndükten sonra yazdığı, olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. "Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak bu işten vazgeçme ihtimali ölçüp tarttım." -Albert Camus- Yazar: Dostoyevski Çevirmen: Mazlum BEYHAN Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları İlk baskı yılı: 2011
Kar Küresi (İki Kitap) by beyzaalkoc
Kar Küresi (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • Reads 10,013,553
  • Votes 528,636
  • Parts 42
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
LAHZA  s o n  d e m  (TAMAMLANDI) #wattys2020 by asosyalimbenn
LAHZA s o n d e m (TAMAMLANDI) #wattys2020
asosyalimbenn
  • Reads 1,075,060
  • Votes 57,777
  • Parts 37
-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki silaha dokundum. Onun varlığı niyeyse bana güç veriyordu. Adam sağ elini başımın üzerinden arabaya koyduğunda kaçabilecekmişim gibi geriye gittim. Daha fazla gidemiyordum. Yok olmuyordu. Böyle devam edemezdim. ''Size hiçbir şey vermek zorunda değilim!'' Adamın göğsüne ellerimi koyup tüm gücümle ittirdim. Yaptığıma direnmedi birkaç adım geriledi. Bana alan açılınca duruşumu dikleştirip ben de birkaç adım öne doğru attım. Bu sefer gerileme sırası ondaydı. ''Hem siz kim oluyorsunuz? Bana bu şekilde davranamazsınız!'' Sesim haddinden fazla çıkmıştı. Karşımdaki adamın şaşırdığını görebiliyordum. Benden bu denli bir çıkış beklemediği açıktı. Adamın sinirle kasılan yüz kaslarını gördüm bu sefer. Yine bir sinir dalgası benliğini ele geçirmişti. Ben de bundan nasibimi almıştım. Kollarıma yapışan mengene gibi eller öyle sert tutuyordu ki canım yanıyordu. Parmakları kollarımı morartırcasına sıkıyordu. Yüzü yüzüme yaklaşmış gözlerinden çıkan öfke ateşleri yüzümü yakıyordu. ''Kimliğini çıkaracaksın ve arabada ne var ne yok hepsini göstereceksin!'' Bu bendeki bardağı taşıran son damla olmuştu. Kimse bana emredemezdi. Hiç kimse! Kollarımı gevşettiği tutuşundan faydalanıp yarım adım geriye çıktım. Canım ya da bir başka şey şu an umurumda değildi. Belimdeki silahı çekip kalbine dayamamla onun da eş zamanlı aynı şeyi yapması bir olmuştu. Şimdi ikimizin silahı da birbirimizin kalbi üzerinde meydan okuyordu. Ya iki silah da patlayacaktı ya da birimizin öfkesi ateş olup yakıp yıkacaktı.
Karantina Serisi by beyzaalkoc
Karantina Serisi
beyzaalkoc
  • Reads 113,159,619
  • Votes 4,572,648
  • Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."