🌟
67 stories
ESİR by gizzemasllan
ESİR
gizzemasllan
  • Reads 10,254,048
  • Votes 494,432
  • Parts 69
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA) by umrantan
KELEBEK KUYTUSU-Feraşe (ASKIDA)
umrantan
  • Reads 2,297,303
  • Votes 154,453
  • Parts 45
Devam ediyor! +18 sahneler içermektedir! Gecenin bir kuytusunda, yarı ölüm halinin pençesinde gerçekleşti kehanet. Yeni yaşamı lanet gibi bahşedildi kadına. Sol kaburgasında, kalbinin hemen üstüne işlendi lanetin emaresi; gövdesi kuzguni siyahı, kanatları safir mavisi bir kelebek... "Tenim, tenine Feraşe..." Bu isimde yazılan ilk ve tek kurgudur, çalınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
AYDIN MAHALLESİ by binokurrbiryazar
AYDIN MAHALLESİ
binokurrbiryazar
  • Reads 6,949,896
  • Votes 272,571
  • Parts 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
ZEVAHİR by __okuyan94__
ZEVAHİR
__okuyan94__
  • Reads 4,438,261
  • Votes 227,253
  • Parts 84
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum." "Pekala. Demek sen yapamıyorsun ama biri yapmak zorunda," dedi mavi gözlerini üstümden çekip, bağlı adama yönlendirirken. "O zaman ben yaparım." Ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise her şey için çok geçti. Silahı tutan kolu havalandı, durmasını söylememe fırsat vermeden parmağı tetiğe ulaştı ve ucunda susturucu olan silah patladı. Korkuyla açılan gözlerimden gözyaşı döküldüğünde ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. "Bunun suçlusu sensin, Doğanay." Ruhuma damlatılan karanlık büyüdü ve altında kaldı.
SERT ÇEHRE (KİTAP OLDU.)  by hacer20154
SERT ÇEHRE (KİTAP OLDU.)
hacer20154
  • Reads 11,736,340
  • Votes 6,831
  • Parts 12
"Yeter ama bu kadarı fazla!" sinirden gözüm dönerken Savaş abi yanıma gelip omuzlarımdan tuttu. "Yeter mi? Yüsra ben yanında olduğum sürece kimse sana yaklaşamaz." Ben onu itmeye çalışırken o daha sıkı tutuyordu. "Kendine gel, Sen benim abim değilsin kendini bu kadar kaptırma! Sen bana karışamazsın anladın mı?" gözleri kararmaya başladığında onu daha çok kızdırdığıma emin oldum. "Karışamam. Öyle mi?" inatla kafamı sallarken nasıl yola girdiğimden haberim bile yoktu... Sert Çehre ile isimli yazılan ilk kitaptır. Başlama tarihi ' 28.07.2019 '
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
BADEMLİ MAHALLESİ
ZehraAyar0
  • Reads 3,471,841
  • Votes 126,123
  • Parts 37
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
GECEYİ KURTARMAK by handanekur
GECEYİ KURTARMAK
handanekur
  • Reads 1,377,012
  • Votes 63,797
  • Parts 47
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının arasına kıstırdığı sigarasını içiyordu. Gözleri yere bakıyordu lakin asıl gördüğü bambaşkaydı. Kavruk teninde değerli bir çift taş gibi parlıyordu ela gözleri. Erkeksi yüzünde tanıdık tek bir mimik yoktu. Beni delirten, benimle sürekli uğraşan ve suskun dilimden kelimeler çalmaya çalışan o çocuğun yerini alan bu adama hayretle baktım. O sırada ela gözleri benimkilerle buluştu, bedenimi hatta damarlarımı hedef alarak kıvrandıran bir sızı oluştu. Kanımın akışı tersi yönüne düşerken o hayran olduğum gözleri hedefinden ayrılmayan bir avcı misali saçlarıma dokunduğunda zorlukla yutkundum. Koyu renk kaşlarını çattığında sarıya çalan ela gözleri kıstı. Kirpiklerle çevrili gözlerindeki sert ifade tüm yüzüne itinayla yayılmıştı. Küçükken de güler yüzlü, sevecen bir çocuk değildi ama o zamanlarda bile böyle hiçliğe bakar bakmıyordu. Hala o çocuğa benzeyen tek bir şey vardı yüzünde; benimkilerin ikizi olan sarıya çalan ela gözleri. Limonlu şekerlere benzeyen gözleri hala aynıydı, derinlerdeki ifade değişmiş olsa da. Kurtuluş'tu bu adam. *** Rana & Kurtuluş *** 14.05.21 *** Kapak tasarımı tamamen bana aittir.*
HİSS-İ İNTİKAM by aakdgnesra
HİSS-İ İNTİKAM
aakdgnesra
  • Reads 430,624
  • Votes 26,832
  • Parts 52
Öfkesine, hırsına, geçmişine kapılmış bir adam, "BARLAS KARAHAN " Geçmişinden habersiz, hırslı yeşil gözlere düşmüş genç bir kız, "HÜMEYRA ATABEY" Ilık bir esinti, intikamla yanan kalbe sarıldı. ... Bakışları altında bedenime değen elleri, benliğimi karışıyor. Her defasında ateşe değdiriyordu. Yeşil gözlerini perdeleyen esrarengizlik altında yatan intikam bedenimi, titretmişti. Çığlık çığlığa bağırarak beni itelediği geçmişin izlerini acıyla izliyordum. Rutubetlenmiş, paslı bir kimlikti. Tutsaktım! Niçin, tutsak olduğumu dahi bilmeden bana nefret ile bakan, adamın elleri arasında esir edilmiştim. "Sen kimsin" güçlükle can bulan kelimeler, savsak bir edayla titrekçe dökülmüştü.Bedenime değen elleri, sert baskısını hissettirirken yerleşen sızı acı bir inlemeyle firar etmişti. Kolumdaki baskı arttı. Kemiklerimin birbirine dokunduğunu hissettiren acı yer almıştı. Dokunduğu her yer yanıyordu. Günahın azametiyle ıstırap çeke çeke ateş alıyordum. "Ben" dedi. Kısılan gözleri gizemine kimlik kazandırdı. Bütün acılarını intikama sürükleyecek bakış sunmuştu. "Babanın günahıyım.." Geçmişin sürüklediği gerçek, acı, entrika, aksiyon dolu bir hikaye "HİSS-İ İNTİKAM"
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  by MoonnRoosee
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ
MoonnRoosee
  • Reads 1,152,671
  • Votes 51,822
  • Parts 48
Mimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesine günler kala hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği bir döneme geçmesine az kalmıştır ve çok sevdiği mesleğini yapmak için iş arayışında olmasına çok yakındır. Geçmişte yaşadıklarını geride bıraktığını ve eski sessiz Feride olmadığını onu tanıyan herkes söyleyebilirdi fakat Feride'nin yıllarca unutamadığı aşkını kimse bilmemektedir. Karşı dairede oturan ailenin kızı ve sekiz yıldır en iyi arkadaşı olan Melis, Rusya'da mimarlık okuyan ve yıllardır orada çalışan ağabeyinin döneceğini söylerken Feride'nin içindeki karmaşadan habersizdir. Peki Feride Erva, anılarıyla birlikte geçmişte bıraktığını düşündüğü adamı sekiz yıl sonra yeniden görmeye hazır mıydı? Kış uykusuna dalan duygularının baharda dönecek olan adam için uyanma vakti gelmiş miydi? Ve en önemlisi Feride Erva bunu artık en yakın arkadaşından nasıl gizleyecekti? ^^^^ Melis Kaya hayatının aşkını hep sıra dışı bir tanışma hikayesiyle bulacağına inanmaktadır. Yıllar süren arayışları ve hayal kırıklıkları ardı ardına devam ederken kendisini birdenbire polis baskınının ortasında bulur. Renkli karakteriyle en yakın arkadaşı Feride Erva'dan tamamen farklı olan Melis'in hikayesi de Baharın Rengarenk Gülleri'nin içinde okuyucularını farklı bir serüvene sürüklüyor. ^^^^ Y. T. 24.03.2020 - F. T. 02.04.2021
BRONZ SERİSİ by zanegzo
BRONZ SERİSİ
zanegzo
  • Reads 11,371,044
  • Votes 787,522
  • Parts 75
❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.