patatesasigibiri's Reading List
4 stories
Düşten Farksız by dusklavande
Düşten Farksız
dusklavande
  • Reads 1,019,364
  • Votes 79,226
  • Parts 59
*Aile/aşk kurgusu *Yetişkin içerik barındırır --- "Bir ay boyunca burada olduğumu bile fark etmeyeceksin. Tek derdim o mektupta yazanı gerçekleştirip, altında kalabileceğim tüm vicdan yükünden kurtulmak." Boş bakışlar atabilen tek kişinin o olmadığını kanıtlamak istercesine gözlerimde hiçbir his belirtisi olmamasına dikkat ettim. "O mektupta bir ay boyunca evimde bir hayalet gibi yaşaman gerektiği mi yazıyordu?" Sırıttım. Gözlerimde yaratmaya çalıştığım hissizliğim sırıtışımda da yer bulduğundan emindim. "Hayır," dedim sakince. "Babamı bulmam, onunla en az bir ay vakit geçirmem ve kendisini tanıma fırsatı bulmam gerektiği yazıyordu." Bir şey söyleyecek gibi olduğunda elimi kaldırarak beklettim. "Ama bir babaya ihtiyacım yok, biz bu bir ay boyunca birbirinden kaçan iki ev arkadaşı olalım." Yalan söyleyebilme konusunda başarılı biri sayılır mıydım, bilmiyordum. Fakat beni o kadar tanımıyordu ki cümlelerimde neyin yalan neyin doğru olduğunu bulabilecek gücü yoktu. Karşımda babam vardı. Adını altı ay önce öğrendiğim, adımı biraz önce öğrenen babam... ••• "Güzel olan sensin." "Güzel miyim?" "Sana güzel olduğunu söyleme nedenim çok basit aslında." derken başını küçük bir hareketle hafifçe eğdi. "Sessiz kalınamayacak kadar güzelsin, Afrodit." --- '040823
Kendine İyi Bak by inzival
Kendine İyi Bak
inzival
  • Reads 639,335
  • Votes 39,965
  • Parts 68
"Ondan şikayetçiyim memur bey! Bu kız insanları dolandırıyor!" Şu an nerede miydim? Saat gece on bir suları, mekan polis merkezi. Yanımda tanımadığım iki yabancı. Komiserin önünde sırayla dizilmişken ve hemen yanımdaki yabancı beni öfkeyle şikayet ederken başımı dik tuttum ve ayağıma dolanan kırmızı eteği çekiştirdim. "Ben kimseyi dolandırmıyorum memur bey! Bunlar okunmuş su, o zıkkımı içeceklerine bunu içsinler de hidayete ersinler diye satıyorum!" Çocuğun bakışlarındaki öfke değişmezken gözlerinde ufak hayret parıltıları belirdi. "Bak hala gülüyor!" Yüz kaslarımı kontrol ettiğimde sırıttığımı fark ettim ama ciddileşmek adına bir adımda bulunmadım. Ciddi olmak bana göre değildi. "Yeter!" diyerek masaya yumruğunu indiren de yaşlı komiser oldu. Adam haklıydı, geldiğimizden beri bir türlü susmamıştık, çıldırmış gibi bize bakıyordu. Cennet Mahallesindeki komiser Zeki abiye benziyordu. "Salih!" diye bağırdı kapıda dikilen polis memuruna aynı sinirle bağırarak. "At bunları nezarete de akılları başlarına gelsin!" Pata küte götürülürken, bağırışlar ve onun ikazları karakolu dolduruyordu. Biraz kafan mı karıştı? Her şeyin ne zaman başladığını mı merak ediyorsun? O zaman dinle. Telefonunu biraz daha yakınlaştır ve yavaşça arkana yaslan. Hocana veya annene çaktırmadan okumaya devam et. En baştan başlıyorum.
Kör Nokta by Ilknnnurr
Kör Nokta
Ilknnnurr
  • Reads 29,863
  • Votes 2,412
  • Parts 48
İnsanın kendini tanıyamadığı noktaya kör nokta derlermiş. Ben kendimi on yedi yıldır tanıyamadım. Ben bir kör nokta mıyım? Yoksa kör noktalarla dolu bir yüzyılda mıyım? Nevra Kortepe
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Reads 57,526,872
  • Votes 2,236,144
  • Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."